Cenin Valisi Kemal Ebu el Rub, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki yerleşim bloklarını havaya uçurmaları Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kampında sürdürdüğünü belirterek, kampın Pazar günü tanık olduğu patlamaların yirmi yılı aşkın bir süredir yaşanan ilk patlamalar olduğunu söyledi. Saldırıda 50 Filistinli şehit oldu.

Ajanslara açıklamalarda bulunan Ebu el Rub, İsrail'in mahalleleri havaya uçurarak ve altyapıyı tahrip ederek Cenin kampını yok etmeye ve yaşanmaz bir yer haline getirmeye çalıştığını sözlerine ekledi.

Vali, “Bize söylenenlere göre İsrail ordusu Cenin kampında daha fazla yerleşim birimini havaya uçurmayı planlıyor” uyarısında bulundu.

İsrail işgal ordusunun yaklaşık iki hafta önce “Demir Duvar” adı altında bölgede başlattığı askeri operasyon sonucunda 3490 aileden 3420 Filistinli ailenin Cenin kampından çıkarıldığına dikkat çekti.

Yetkililer, işgal güçlerinin Pazar günü Cenin kampında bir bloğun tamamını havaya uçurduğunu belirtirken, İsrail ordusu da Batı Şeria'nın kuzeyindeki Damac mahallesinde 20 evi havaya uçurduğunu duyurdu.

Damac mahallesi, özellikle 1987'deki Taş İntifadası ve Nisan 2002'de Cenin kampının işgali sırasında olmak üzere yıllardır işgale karşı direniş ve mücadelesiyle bilinen mahallelerden biridir.

Öte yandan İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyindeki operasyonlarını beş yeni köyü kapsayacak şekilde genişleteceğini duyurdu ve operasyonların başlamasından bu yana 50'den fazla Filistinlinin öldürüldüğünü ve 110'dan fazla aranan kişinin gözaltına alındığını doğruladı.

Hamas: İsrail'in Batı Şeria'da evleri havaya uçurması işlediği soykırımın devamıdır

Hamas'tan, İsrail ordusunun Cenin'de evleri bombalamasına ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Cenin'deki büyük patlamalar ve çok sayıda evin havaya uçurulması, Filistin halkımıza karşı yürütülen soykırımın Batı Şeria'da devam ettiğinin kanıtıdır." ifadesi kullanıldı.

Uluslararası sessizlik ve İsrail'den işlediği savaş suçlarına ilişkin hesap sorulmaması sebebiyle İsrail'in Gazze'de işlediği suçları Batı Şeria'da da sürdürdüğü ifade edildi.

Filistin halkının "işgalci İsrail'e teslim olmayacağı" vurgulanan açıklamada, "Filistin mevcudiyetini hedef alan İsrail'in suçları karşısında direnişin daha da artırılması gerekliliğine" dikkati çekildi.

İsrail'in Filistinlilerin hayatına kast eden ve geride yıkım bırakan saldırılarının "özgürlük yolunda direniş eylemlerinin yakıtı olacağı" değerlendirmesinde bulunuldu.

Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası topluma seslenilen açıklamada, "uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden işgalci İsrail'in suçlarının durudurulması için tarihi sorumluluklarını üstlenme" çağrısı yapıldı.

Filistin Vakıflar Bakanlığı: Yahudiler, ocak ayında Mescid-i Aksa'ya 21 kez baskın düzenledi

Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Abdullah ez-Zegari, AA muhabirine, İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmadan önce sistematik işkenceye maruz kalan esirlerin çoğunun, ağır sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çekti.

Zorlu hapishane koşulları nedeniyle birçok esirin başta uyuz olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalandığının tespit edildiğini anlatan Zegari, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının arabulucularına ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne çağrıda bulunarak, esirlerin güvenliğinin ve onurlarının korunmasını sağlama sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu belirtti.

İsrail'in esirlere yönelik kötü muamelesini durdurması için uluslararası baskının artırılması gerektiğini belirten Zegari, "Serbest bırakılan esirlerin çoğu, özgürlüklerine kavuşmadan önce ağır ve sistematik işkenceye maruz kaldı. Bu, İsrail’in onlardan intikam alma girişimidir." dedi.

Zegari, "İsrail güçleri, serbest bırakılan esirleri ağır şekilde darbetti ve onlara insanlık dışı muamelede bulundu. Birçoğu ciddi yaralanmalar ve kırıklarla cezaevinden çıktı." ifadelerini kullandı.

Özgürlüğüne kavuşan bazı esirlerin, serbest bırakılmadan önce ve sonra şiddet gördüklerine işaret eden Zegari, özellikle de Gazze Şeridi sakini tutukluların şiddet ve işkenceye maruz kaldıklarını ifade etti.

İsrail hapishanelerindeki kötü koşullar nedeniyle birçok tutuklunun hastalıklara yakalandığını dile getiren Zegari, İsrail’in Filistinli esirlerin mücadele azimlerini kırmaya çalıştığını kaydetti.

Gazze'deki hükümet: İsrail'in Gazze'ye 471 gün sürdürdüğü saldırılarında 61 bin 709 Filistinli şehit oldu

Maruf, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi avlusunda düzenlediği basın toplantısında 471 gün süren İsrail saldırılarına ilişkin bilgi verdi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı, "İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım 61 bin 709'dan fazla kişinin şehit olmasına. 47 bin 487 kişinin cenazesi hastanelere ulaştırıldı, 14 bin 222 kişinin cesedi enkaz altında kayboldu. Yaralıların sayısı 111 bin 588'e ulaştı." dedi.

268 hakim ve savcının görev yeri değişti 268 hakim ve savcının görev yeri değişti

Maruf, "İsrail ordusu Gazze'de 214'ü soykırım sürecinde doğanlardan olmak üzere 17 bin 881 çocuğu şehit etti, 38 bin çocuğu yetim bıraktı." ifadesini kullandı.

İsrail saldırılarında Gazze'de 1155 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini aktaran Maruf, bu saldırılarda 205 gazeteci ile 194 sivil savunma görevlisinin de can verdiğini belirtti.

Maruf, İsrail ordusunun Gazze'de 6 binden fazla Filistinliyi alıkoyduğunu, bunlardan onlarca kişinin tutuldukları hapishanelerde işkence altında can verdiğini aktardı.

Terörist İsrail'in sağlık sektöründe bıraktığı zarar 3 milyar dolara ulaştı

Maruf, İsrail'in Gazze'de 34 hastane, 80 sağlık merkezi ve 212 sağlık kuruluşunu hizmet dışı bıraktığını vurguladı.

İsrail saldırılarında 191 ambulansın kullanılmaz hale geldiğini belirten Maruf, sektördeki zararın 3 milyar dolara ulaştığını ifade etti.

İsrail saldırılarında Gazze'de 12 bin 800 öğrenci şehit oldu

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Maruf, İsrail saldırılarında Gazze Şeridi'nde 927'si tamamen yıkılan 1661 üniversite, okul ve eğitim merkezinin zarar gördüğünü aktardı.

Maruf, eğitim için kullanılan 734 yapının kısmen zarar gördüğünü belirterek, İsrail saldırılarında 12 bin 800 öğrenci ile yaklaşık 800 eğitim çalışanının şehit olduğunu söyledi.