Yardım Gemisine Uluslararası Sularda Müdahale
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla Akdeniz'e açılan Madleen gemisi, uluslararası sularda İsrail donanması tarafından durdurularak zorla Aşdod Limanı’na götürüldü. "Özgürlük Filosu Koalisyonu"na (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait olan gemi, Gazze’deki açlık ve kuşatma koşulları altında hayatta kalmaya çalışan Filistinlilere yardım taşıyordu.
İsrail güçleri tarafından yapılan müdahalede, gemideki Filistin bayrakları indirildi ve yardım faaliyetleri sembolik bir anlam taşımaktan öteye geçemedi. İsrail ordusu, gemideki 12 insan hakları savunucusunu da alıkoydu.
Terörist İsrail'in Müdahalesi ve Alıkoymalar
Gece saatlerinde gerçekleştirilen baskında, İsrail’e bağlı deniz komandoları gemiye çıkartma yaptı. Gemiyle iletişim kesilirken, 12 aktivistin ülkelerine sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındığı bildirildi. Özgürlük Filosu yetkilileri, müdahale öncesinde alarm verildiğini ve geminin kuşatıldığını belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) de İsrail’e ait beş askeri botun gemiyi sardığını doğruladı.
İsrail’in, Gazze’ye ulaşan her türlü insani yardım girişimini düşmanca bir tavırla karşılaması artık sıradan bir vaka haline gelirken, uluslararası toplumun tepkisizliği ise bu tür saldırıların tekrarını mümkün kılıyor.
BM'den Tepki: “Ahlaki Bir Zorunluluk”
Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, yaptığı açıklamada Madleen gemisinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Albanese, “Her Akdeniz limanı Gazze’ye yardım taşıyan tekneleri göndermelidir. Birlikte yola çıkarlarsa durdurulamazlar” ifadelerini kullanarak, dünya kamuoyunu harekete geçmeye davet etti.
Ablukanın kırılmasının sadece bir hak değil, aynı zamanda “ahlaki bir zorunluluk” olduğuna dikkat çeken Albanese, devletlerin bu konuda inisiyatif almakla mükellef olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığı: “İsrail Bir Terör Devletidir”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Madleen gemisine yönelik İsrail saldırısını sert sözlerle kınadı. Yapılan açıklamada, bu müdahalenin uluslararası hukuk ihlali olduğu belirtilirken, “Netanyahu hükümetinin bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır” denildi.
Açıklamada ayrıca, “İsrail’in saldırgan ve hukuk tanımaz tutumu, insanlık değerlerine sahip çıkan sesleri susturamayacaktır” ifadeleriyle uluslararası dayanışma çağrısı yinelendi.
Gemi Gazze’ye Yardım Malzemeleri Taşıyordu
Madleen gemisinde çok sayıda ülkeden insan hakları savunucusu ve aktivist yer alıyordu. Bu isimler arasında Avrupa Parlamentosu Üyesi Rima Hassan, Greta Thunberg, Omar Faiad ve Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu da bulunuyordu. Gemi, bebek maması, tıbbi malzemeler, su arıtma kitleri ve çocuk protezleri gibi hayati öneme sahip yardımlar taşıyordu.
Anadolu Ajansı Muhabirine Yayın Esnasında Saldırı
Bu gelişmeleri Aşdod Limanı’ndan aktaran Anadolu Ajansı muhabiri Faruk Hanedar, canlı yayın sırasında kancık Yahudilerin müdahalesiyle karşılaştı.
Dünya Soykırımcının İnsafına mı Kaldı?
Tüm bu yaşananlar, insanlığın geldiği nokta hakkında ibretlik bir manzara sunuyor. Koskoca dünya, bir avuç siyonist eli kanlı yapının keyfi karşısında acze düşmüş görünüyor. Yardım malzemeleriyle dolu bir gemi daha bir avuç alçak Yahudi'nin engeliyle karşılaşabiliyor. Ve buna dünya ses çıkaramıyor, harekete geçemiyor.
Sözde evrensel değerler, insan hakları normları ve demokratik ilkeler, Batılı ülkeler tarafından yalnızca kendi politik ve ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla kullanılıyor. İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden zulümlerine karşı etkili bir tepki gösterilmemesi, bu değerlerin evrenselliğini sorgulatıyor ve çifte standardı açık şekilde ortaya koyuyor.