İşin başında şunu ifade edelim ki, bir rejim olarak cumhuriyet, her zaman demokrasi mânâsına gelmez. Demokratik cumhuriyetler olabileceği gibi anti demokratik cumhuriyetler de olabilir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Kore Cumhuriyeti, İran Cumhuriyeti buna misaldir. Demokratik krallık da olabilir. İngiltere, Belçika krallıkları gibi…

29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan ediliyor. Ama bir oldu-bitti şeklinde. M. Kemal’in Cumhurbaşkanı seçilmesi de aynı günde yapılıyor. Daha önce karar alınmış, meclisin 2/3’ü ile değil, salt çoğunluğun 2/3’ü ile Anayasa değiştirilir, diye. Böylece meclisin 2/3’ü ile değil, sadece oturuma katılanların çoğunlukta olduğu bir oylamayla Cumhuriyet ilanı ve Cumhurbaşkanı seçimi yapılıyor, akabinde de Anayasa değişikliği... Cumhuriyetin ilan edildiği oturuma meclisin %52.7’si katılmamıştı, Cumhurbaşkanlığına ise M. Kemal tek adaydı. Tek parti, tek meclis, tek aday…

Millî Mücadelenin önde gelen silah arkadaşlarının ve muhaliflerinin Ankara dışında olduğu bir zamanda ani ve hızlı bir kararla Cumhuriyet ilan edilir ve M. Kemal Cumhurbaşkanı seçilir. Kâzım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele ve Adnan Adıvar’ın Cumhuriyet ilanından haberi yoktur.

M. Kemal, ilk Cumhurbaşkanı seçilirken, 281 kişilik parlamentoda ancak 158 oy (%56.2) alır. Nitelikli çoğunluk olan 2/3 yoktur. Bu ikinci meclis atama ile oluşmasına nazaran, M. Kemal mutlak itaati bundan sonraki meclislerde sağlamıştır.

Cumhuriyet tarihinde 1950 yılına kadar demokratik seçimler yoktur. I. Meclis hariç sonraki bütün meclis tepeden inme yani tayin usulü ile oluşuyordu. Bunun adı iki dereceli seçim idi ama CHP’nin verdiği listelerden başka kimsenin şansı yoktur. Arada bir tek tük bağımsız olurdu. 1946’da ise CHP mecburen tek dereceli seçime gitti ama orada da “açık oy, gizli tasnif” yaparak yine istediği isimleri onaylattı. M. Kemal’in ilk seçilmesini yukarıda vermiştik. “Ebedî Şef” lakaplı M. Kemal’in, diktatörlüğüne giydirdiği seçim maskesi listesi ise şöyle:

1 Kasım 1927’de oyların %91.1’ini alarak 316 milletvekili.
4 Mayıs 1931’de oyların %91.1’ini alarak 317 milletvekili.
1 Mart 1935’de oyların %96.1’ini alarak 399 milletvekili.

Kısaca, CHP delegeleri seçim yaptı, diyebiliriz. Ne kadar demokratik seçimler olup olmadığı görülüyor. Muhalefet partisi falan yok. Bütün Cumhurbaşkanlığı seçimlerine M. Kemal tek aday olarak girdi ve hepsini kazandı. Hâlbuki 1908 Meşrutiyet’inden sonra İttihat ve Terakki çeteciliğine rağmen Hürriyet ve İtilaf, Ahrar gibi güçlü muhalif ve başka partiler vardı.

Cumhuriyet kurulurken Anadolu’daki nüfusumuz 13,5 milyon civarında idi. Bunun 8.5 milyonu kadın, 3 milyonu çocuk, geri kalan 1,5-2 milyonu ise savaş artığı, çoğu sakat erkeklerden oluşuyordu. Bundan dolayı yeni nesil için “dul kadın yetiştirmesi” tabiri kullanılır. Öyle ki, açlık ve geçim derdine düşülmüş. Çift sürecek öküzleri olmadığı gibi tarlaya ekecek tohumları da yoktu. Ankara’daki bir avuç asker bu ortamdan da istifade halkın haberi olmadan ve halka sorulmadan cumhuriyet ve devrimleri yapıyordu.

Makalenin tamamı için TIKLA