ABD Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın ortaklaşa sunduğu ve Kongre'den geçen 510 milyon dolarlık mühimmat paketinde, İsrail'e yönelik hassas güdüm sistemleri ve bomba kitleri yer alıyor. Pentagon yetkilileri, paketin İsrail’in “meşru savunma hakkı” kapsamında değerlendirildiğini ifade ederken, insan hakları örgütleri bu yardımın sahadaki yıkımı artıracağı görüşünde.
Yardımın içeriğinde, JDAM (Joint Direct Attack Munition) tipi güdüm kitleri, bomba dönüştürücüler ve mühimmat geliştirme ekipmanları bulunuyor. Bu mühimmatların, sivil yerleşimlerin yoğun olduğu bölgelerdeki saldırılarda kullanılma riski nedeniyle uluslararası kamuoyunda endişeler artmış durumda.
7 Ekim’den Bu Yana Kesintisiz Silah Desteği
ABD’nin İsrail’e askeri destek planı, 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşından bu yana giderek genişledi. ABD yönetimi, çatışmaların her evresinde kritik mühimmat, hava savunma sistemleri ve saldırı kapasitesini artıran araçlarla İsrail’i destekledi.
7 Ekim'den beri aralıksız süren askerî yardım örnekleri:
Ekim 2023: USS Gerald R. Ford uçak gemisi Doğu Akdeniz’e gönderildi. İlk mühimmat sevkiyatları yapıldı.
Kasım 2023: JDAM kitleri, 155 mm top mermisi ve Hellfire füzeleri gönderildi.
Ocak 2024: 147,5 milyon dolarlık acil silah yardımı, Kongre onayı beklenmeden yapıldı.
Mart 2024: 1.800 adet MK-84 ve 500 adet MK-82 bombası teslim edildi.
Mayıs 2024: 3 milyar dolarlık yeni yardım teklifinde uçak parçaları ve tanksavar sistemleri yer aldı.
Haziran 2024: 14,3 milyar dolarlık dev askeri destek paketi Kongre'den geçti.
Haziran 2025: 510 milyon dolarlık güdüm ve mühimmat paketi son onayla yürürlüğe girdi.
Kaynaklar: NYT, Defense News, U.S. Congressional Records
Bu destek zinciri, sadece askeri değil aynı zamanda ideolojik ve siyasi bir ortaklığı temsil ediyor. Her paket sonrası Gazze’de yaşanan sivil kayıplar ve altyapı yıkımı, bu desteğin fiilî sonuçlarını da açığa çıkarıyor.
Gazze’de Yıkım Sürüyor
7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde hastaneler, okullar ve mülteci kampları hedef alınırken, binlerce çocuk ve kadın hayatını kaybetti. Şehirler yaşanmaz hâle gelirken, uluslararası kuruluşlar insani kriz ilan etti. ABD’nin bu yardım paketini tam da böyle bir ortamda onaylaması, İsrail’in savaş politikalarına dolaylı değil doğrudan ortaklık anlamı taşıyor.
Çifte Standarda Tepki Büyüyor
ABD içinden dahi yükselen eleştiriler, yardım paketinin “hedef güdümlü ölüm” anlamına geldiğini vurguluyor. Temsilciler Meclisi’nden bazı Demokrat vekiller bu paketi savaş suçlarına ortaklık olarak tanımlarken, insan hakları kuruluşları Washington’u Lahey’de yargılanabilir duruma getirecek bir süreç başlatma çağrısı yapıyor.
Uluslararası Af Örgütü ve Human Rights Watch’a göre, ABD silahlarının sivillerin katledildiği saldırılarda kullanıldığına dair kanıtlar gittikçe artıyor.
Ortadoğu’da Jandarmalık ve Siyasi Misyon
ABD’nin İsrail’e verdiği her türlü destek, bölgesel güç dengesinin Batı lehine korunması açısından da stratejik bir anlam taşıyor. İsrail’in “Ortadoğu jandarması” rolünü üstlendiği bu denklemde, her mühimmat paketi yalnızca Gazze için değil, İran, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler için de bir tehdit mesajı niteliği taşıyor.
Uluslararası Hukuk Ne Diyor?
Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın başvurusu sonrası İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım kapsamında değerlendirme sürecine girmişti. Hollanda ve Norveç gibi ülkeler bazı silah satışlarını durdurdu. ABD ise buna karşılık olarak sevkiyatlarını artırdı.
Sonuç
ABD’nin 510 milyon dolarlık son mühimmat paketi, yalnızca bir dış politika tercihi değil, Batı'nın İsrail üzerinden Ortadoğu'da yürüttüğü jeopolitik hesaplaşmanın yeni perdesidir. Gazze’de çocuklar, kadınlar ve yaşlılar hedef olurken; bu mühimmatın vereceği tahribatın faturası, yalnızca İsrail'e değil, onu silahlandıran tüm destekçilere ait olacak.