ABD’nin Askerî Sevkiyatı
ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla bir denizaltı, yedi savaş gemisi ve dört bin deniz piyadesinden oluşan askerî grup Karayipler’in güneyine sevk edildi. Washington, bu adımı “uyuşturucu kartelleriyle mücadele” kapsamında sundu. Ancak Latin Amerika’daki bağımsız yönetimler, söz konusu gerekçenin gerçekte Venezuela’ya yönelik bir müdahale hazırlığı olduğunu vurguluyor.
Venezuela Hedef Gösteriliyor
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Maduro yönetimini “uyuşturucu karteli” olarak nitelendirerek meşruiyetini sorguladı. Bu açıklamalar, ABD’nin Venezuela’da iktidar değişikliği için zemin hazırlama çabasının açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Venezuela ise bu suçlamaları reddederek, halkın iradesiyle seçilen yönetimin uluslararası saldırılara karşı dimdik ayakta olduğunu ifade ediyor.
Maduro’dan Sert Tepki
ABD’nin hakkında 50 milyon dolar ödül koyduğu Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karayipler’e yapılan askerî sevkiyata karşı ülke genelinde seferberlik ilan etti. Maduro, “Venezuela’ya giremezler. Egemenlik, barış ve toprak bütünlüğümüzü savunmaya hazırız” diyerek uluslararası kamuoyuna mesaj verdi. Venezuela ordusu hava ve kara devriyelerini artırırken, halk da olası bir işgal girişimine karşı birlik içinde hareket ediyor.
Bölgesel Bağımsızlık Mücadelesi
ABD’nin “uyuşturucuyla mücadele” bahanesi, Latin Amerika’da bağımsız yönetimleri hedef almak için kullanılan bir yöntem olarak görülüyor. Asıl hedefin Venezuela’nın zengin doğal kaynakları ve stratejik konumu olduğu açıkça dile getiriliyor. Venezuela’nın mücadelesi, tüm Latin Amerika’nın bağımsızlık onurunu savunma niteliği taşıyor.