Suriye Geçici Hükümeti lideri Ahmed eş-Şara, cumhurbaşkanı ilan edilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptı. Suudi Arabistan televizyonu El-İhbariyye'nin haberine göre, Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin de eşlik ettiği eş-Şara, başkent Riyad’a ulaştı. Ziyaret kapsamında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmesi beklenen eş-Şara, Suriye'de geçiş sürecinin yönetimi ve gelecekteki siyasi-ekonomik reformlarla ilgili konuları ele alacak.
Ekonomik ve Kalkınma Perspektifi
Ziyaretin ana gündem maddelerinden biri ekonomik iş birliği ve kalkınma planları olacak. Bölgesel uzmanlar, Suudi Arabistan’ın "Vizyon 2030" stratejisinin Suriye'deki yeniden yapılanma sürecine model olabileceğini değerlendiriyor. Suudi yorumcu el-Harbi, Suriye Cumhurbaşkanı'nın "Vizyon 2030" programına hayranlıkla baktığını ve Suudi Arabistan’da başarılan kalkınmayı Suriye’de de gerçekleştirmek için örnek almayı planladığını belirtti. Eş-Şara’nın, ekonomik ve idari reformları teşvik etmek, yolsuzlukla mücadelede Suudi deneyiminden faydalanmak ve Suudi yatırımlarını Suriye’ye çekmek için Riyad'dan güçlü destek beklediği ifade ediliyor.
Stratejik Derinlik ve Bölgesel Denge
Suriyeli analistler, eş-Şara’nın Riyad ziyaretini yalnızca diplomatik bir hamle olarak değil, aynı zamanda Suriye’nin yeni yönetiminin Suudi Arabistan ile derinleşen bağlarının bir göstergesi olarak görüyor. Suriye Ulusal Yenilenme Hareketi Başkanı Ubeyde Nahhas, ziyaretin Suriye halkının Suudi Arabistan’a yönelik bilinçli bir yönelimi olduğunun altını çizdi. Nahhas’a göre, Riyad, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlama ve ülkeyi istikrara kavuşturma konusunda önemli bir rol oynayacak.
Suudi analist el-Harbi de bu bağlamda, “Geçiş dönemi, Suriye halkının tüm kesimlerini kapsayan siyasi ve ekonomik reformları başlatacak bir süreç olmalı. Suriye, hiçbir komşusu için tehdit oluşturmamalı ve Arap ulusal güvenliğinin temel taşlarından biri haline gelmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
İkili Görüşmelerde Öne Çıkan Konular
Ziyarette ele alınması beklenen konular arasında bölgesel ve ulusal güvenlik meseleleri öne çıkıyor. Nahhas, Suudi Arabistan liderliğindeki bölgesel stratejinin temel taşlarından biri olarak Suriye’nin önemine dikkat çekti. Eski Suriye rejiminin neden olduğu yıkım sürecinden çıkış için Riyad’ın desteğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Nahhas, Suudi Arabistan’ın Suriye’yi “denge, ılımlılık ve ulusal güvenlik konularında önemli bir müttefik” olarak gördüğünü belirtti.
Özellikle ekonomik ilişkiler konusunda Suudi Arabistan’ın Suriye’deki yatırımları sadece mali destekle sınırlı kalmayıp, doğal kaynaklar, sanayi ve yeni teknolojiye dayalı ekonomi gibi alanlara da uzanacak. Nahhas’a göre, Suudi Arabistan, Suriye’nin yeniden inşasını "Vizyon 2030"un bir uzantısı olarak değerlendiriyor ve Arap dünyasında bir başarı öyküsü yaratmayı hedefliyor.
İnsani Yardımlar Devam Ediyor
Ziyaretin insani boyutu da dikkate değer. Suudi Arabistan, Suriye’ye yönelik yardım faaliyetlerini artırırken, son olarak Ürdün üzerinden gönderilen büyük bir insani yardım konvoyunun Suriye'ye ulaştığı bildirildi. Aynı zamanda, altıncı yardım uçağı Şam’a iniş yaparak gıda, sağlık ve barınma malzemeleri taşıdı. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ın Suriye halkına desteğinin sadece siyasi ve ekonomik düzeyde değil, insani alanda da sürdüğünü gösteriyor.
Eş-Şara’nın Riyad ziyareti, Suriye'nin geleceğine dair önemli ipuçları barındırıyor. Hem siyasi hem ekonomik boyutta Suudi Arabistan ile kurulan bu yakın ilişki, Suriye'nin geçiş sürecinde nasıl bir yol izleyeceğini belirlemede kritik bir rol oynayacak.