Prof. Dr. Betz'in 2023'ten bu yana yayımladığı iki akademik makale ve katıldığı programlarda dile getirdiği analizler, hem akademik çevrelerde hem de uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı. Eski bir Savunma Bakanlığı danışmanı olan ve KCL'de "Modern Dünyada Savaş" yüksek lisans programını yöneten Betz, analizinin bir kehanet olmadığını, istatistiksel bir risk modellemesine dayandığını vurguluyor.

İSTATİSTİKSEL MODEL VE RİSK ALTINDAKİ ÜLKELER

Prof. Betz, "Military Strategy Magazine" dergisinde yayımlanan "Batı'ya İç Savaş Geliyor" başlıklı makale serisinde, bir ülkede iç savaş çıkma ihtimalinin küresel ortalamasının yıllık %4 olduğunu belirtiyor. Bu baz oranın beş yıllık bir döneme yansıtılmasıyla, risk faktörleri taşıyan tek bir ülke için iç savaş başlama olasılığının %18,5'e çıktığını hesaplıyor. Betz'e göre daha endişe verici olan ise, benzer riskleri taşıyan on Avrupa ülkesinden oluşan bir örneklemde, en az birinde iç savaş çıkma ihtimalinin %87 gibi çarpıcı bir orana ulaşması.

Analizinde Birleşik Krallık ve Fransa'yı en yüksek risk grubundaki ülkeler olarak tanımlayan Betz, bu durumu şu gerekçelere dayandırıyor: Çok kültürlü metropoller ile daha homojen yapıdaki kırsal kesimler arasındaki derin kültürel ve siyasi ayrışma, son yıllarda artış gösteren kitlesel protesto ve isyan hareketleri, ve enerji, su, iletişim gibi kritik altyapı tesislerine yönelik küçük ölçekli sabotaj eylemlerinin gözlemlenmesi.

Betz, risk listesini İsveç, Almanya ve İspanya gibi ülkeleri de içerecek şekilde genişletiyor ve Batı toplumlarının, iç savaş literatüründe klasik tetikleyiciler olarak kabul edilen "kültürel parçalanma, ekonomik durgunluk ve devletin meşruiyet erozyonu" gibi şartların birçoğunu aynı anda yaşadığına dikkati çekiyor.

OLASI SAVAŞ SENARYOLARI VE ELEŞTİRİLER

Prof. Dr. Betz, analizini sadece sebeplerle sınırlamayıp, olası bir iç savaşın stratejik boyutlarına dair somut senaryolar da üretiyor. Bu senaryolar arasında, devlet otoritesinin çöktüğü ve silahlı grupların kontrolü ele aldığı "vahşi şehirler" (feral cities), kritik altyapıya yönelik sistematik saldırılarla toplumsal hayatın felç edilmesi ve kültürel miras alanlarının bilinçli olarak tahrip edilmesi gibi olasılıklar yer alıyor.

Öte yandan, Betz'in bu karamsar tablosuna karşı çıkan görüşler de mevcut. Özellikle London School of Economics (LSE) ve RUSI gibi düşünce kuruluşlarındaki bazı savunma analistleri, Birleşik Krallık gibi devlet kapasitesi yüksek, köklü kurumsal mekanizmalara sahip ülkelerde toplumsal gerilimlerin tam ölçekli bir iç savaşa dönüşme eşiğinin hala çok yüksek olduğunu vurguluyor. Bu karşı argüman, gelişmiş demokrasilerdeki "kurumsal tamponların" (güçlü yargı, profesyonel ordu, yerleşik bürokrasi) sosyal patlamaları önlemede kritik bir rol oynadığını savunuyor.

Beklenen oldu: Epstein dosyası kapatıldı
Beklenen oldu: Epstein dosyası kapatıldı
İçeriği Görüntüle

Betz'in metodolojisi, dünyanın geneli için geçerli olan iç savaş istatistiklerini doğrudan Batı Avrupa'ya uyarlaması nedeniyle bazı akademisyenler tarafından tartışmalı bulunuyor.

MEDYADAKİ YANSIMALAR

Prof. Dr. Betz'in uyarıları, İngiliz The Telegraph gazetesi gibi ana akım medya kuruluşlarında "toplumsal kutuplaşmaya karşı çalınan alarm zili" olarak yorumlandı. Ancak bazı internet siteleri ve haber portalları, analizleri "Batı şehirleri vahşileşiyor" gibi daha sansasyonel başlıklarla sunarak konunun bağlamını zaman zaman abarttı.

Hükümet kaynaklarından, Prof. Dr. Betz'in analizlerine yönelik henüz resmi bir yalanlama veya doğrulama gelmedi. Ancak analizlerin, Batı ülkelerindeki politika yapıcılar arasında geleceğe yönelik güvenlik planlamaları ve toplumsal uyum politikaları hakkındaki tartışmaları alevlendirdiği belirtiliyor.