Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan bu haftaki Cuma hutbesi, “Nefsi ve Nesli İfsat Eden Büyük Günah: Zina” başlığıyla yayımlandı. Türkiye genelinde tüm camilerde okunan hutbede, zinanın ferdî ve içtimaî düzeyde yol açtığı büyük tahribata dikkat çekildi. Aile kurumunu hedef alan en büyük saldırılardan biri olarak nitelendirilen zina, “yuvaların dağılmasına sebep olan, gençlerin umutlarını karartan, hayallerini yıkan apaçık bir hayasızlık” şeklinde tanımlandı.
Hutbede ayrıca, zinanın yalnızca ferdî bir günah olmadığı, toplumun ahlâkî değerlerini kökünden sarsan, nesli tehdit eden, maddî ve manevî birçok hastalığın yayılmasına neden olan çirkin bir fiil olduğu vurgulandı. Modern hayatın şehveti teşvik eden yönlerinin, özellikle gençler üzerinde ciddi ifsada yol açtığı belirtilerek, İslâmî ölçüler çerçevesinde bir hayatın inşasının zaruri olduğu ifade edildi.
Ancak Kur’ân ve sünnet kaynaklı bu açık hükümler, her fırsatta İslam’a karşı cephe alan Batıcı, maddeci Kemalist çevrelerin hedefi hâline geldi. Hutbeye seküler kesimden tepkiler yağdı.
Türk seküleri İslâmiyet ile tanışıyor
Kendi nefsanî arzularını ilah edinen ve maddeci, seküler yaşamın başıboşluk çukurunda debelenen Batıcı Kemalistler İslamiyet ile yeni yeni tanışıyor.
Hutbede söylenenler İslam'ın temel esaslarına dayanmasına rağmen, laiklik putuna tapan Kemalistler tarafından “skandal hutbe” olarak lanse edildi.
Modernliğin sahte parıltısı altında köklerinden, aslından koparılan güruh, Kur’an ve sünnetin hakikatleriyle karşılaştığında adeta cinnet geçiriyor.
Kendilerinde din, iman, ahlak, namus, maneviyat, kültür, örf ve gelenek adına hiçbir şey bulunmayan küfür yobazı Kemalistler, dini hükümler ile karşı karşıya kaldıklarında adeta fener görmüş tavşan gibi kala kaldı ve yine son çareyi Müslümanları gericilikle suçlamakta buldu.
Baran Dergisi
