Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın (BRICS) öncülüğünde kurulan Yeni Kalkınma Bankası (NDB), küresel finans sisteminde ABD dolarına olan bağımlılığı azaltmaya yönelik bugüne kadarki en somut adımlarından birini attı. Banka, üye ülkelere yönelik finansmanını giderek artan bir şekilde kendi ulusal para birimleri üzerinden sağlama politikasını resmen uygulamaya koydu.

Bu stratejinin en güncel ve en önemli örneği, 29 Temmuz'da Güney Afrika'da yaşandı. NDB, Güney Afrika Ulusal Karayolları Ajansı'na (SANRAL) yol altyapısı projelerinde kullanılmak üzere 7 milyar Rand (yaklaşık 398 milyon ABD Doları) tutarında bir kredi anlaşması imzaladığını duyurdu. Bu anlaşma, bankanın "yerel para birimiyle kredi" politikasının Afrika'daki ilk büyük ve somut uygulaması olarak tarihe geçti.

İmralı sonrası yol haritası: Örgüt kendini feshederse "üyelik suçu" sona eriyor
İmralı sonrası yol haritası: Örgüt kendini feshederse "üyelik suçu" sona eriyor
İçeriği Görüntüle

Stratejinin Arkasındaki Amaç: Kur Riskini Azaltmak ve "Dolarsızlaşma"

NDB'nin bu yeni finansman modeli, bankanın en temel stratejik hedeflerinden birini oluşturuyor. Banka Başkanı Dilma Rousseff, Rio de Janeiro'da düzenlenen 10. Yıllık Toplantı'da yaptığı konuşmada, bu politikanın önemini vurgulamıştı. Rousseff, bankanın mevcut projelerinin yaklaşık üçte birinin (%31) üye ülkelerin kendi para birimleriyle yürütüldüğünü belirterek, "Bu, bankamızın ayırt edici özelliği haline geldi" ifadelerini kullanmıştı.

Bu stratejinin temel amacı, borçlanan ülkeleri ABD dolarındaki dalgalanmaların yarattığı kur riskinden korumak. Ülkeler, kendi para birimleriyle borçlandıklarında, uluslararası piyasalardaki ani kur artışlarından kaynaklanan ve borçlarını bir gecede katlayabilen maliyet şoklarından korunmuş oluyorlar.

Analistler, bu adımı aynı zamanda BRICS bloğunun daha geniş kapsamlı "dolarsızlaşma" (de-dollarization) stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriyor. Amaç, Batı merkezli finans kurumlarına (IMF, Dünya Bankası) bir alternatif oluşturmak ve ABD'nin küresel finans sistemi üzerindeki etkisini azaltarak daha çok kutuplu bir dünya düzenine zemin hazırlamak. NDB'nin 2026 yılına kadar toplam finansmanının %30 ila %35'ini yerel para birimlerinde sağlama hedefi bulunuyor.

Mısır ve Etiyopya da Sırada

Güney Afrika'da atılan bu somut adımın ardından, BRICS'in Afrika'daki diğer yeni üyeleri Mısır ve Etiyopya'nın da bu mekanizmadan faydalanması bekleniyor.

  • Mısır: NDB'ye 2021'de katılan Mısır için, bankanın 2025 sonuna kadar toplam 1 milyar dolarlık bir finansman sağlama hedefi bulunuyor. Mısır hükümeti, NDB'den Mısır Lirası (EGP) cinsinden kredi almaya büyük ilgi gösterdiğini açıklamış olsa da, henüz bu yönde resmi olarak imzalanmış bir proje anlaşması bulunmuyor. Sürecin hazırlık ve müzakere aşamasında olduğu belirtiliyor.
  • Etiyopya: BRICS bloğuna 2024'te katılan Etiyopya'nın NDB'ye üyelik için teknik onay süreci ise devam ediyor. Addis Ababa yönetimi için, üyelik tamamlandıktan sonra yerel para birimi Birr ile kredi alabilme imkanı, NDB'ye katılımın en önemli kazanımlarından biri olarak görülüyor. Ancak resmi üyelik tamamlanmadan bir kredi anlaşmasının imzalanması mümkün değil.

Adım Adım İlerleyen Bir Süreç

Sosyal medyada yer alan "NDB'nin üç Afrika ülkesine aynı anda yerel para birimiyle bir yardım paketi açıkladığı" yönündeki iddialar, resmi kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Bankanın stratejisi, her ülkenin kendi ekonomik durumu ve talepleri doğrultusunda, proje bazlı ve adım adım ilerlemek.

Güney Afrika'ya verilen kredi, bu stratejinin artık sadece bir söylemden ibaret olmadığını ve fiilen hayata geçtiğini gösteren en önemli kanıt niteliğinde. Mısır ve Etiyopya'nın da önümüzdeki dönemde bu sisteme dahil olmasıyla, NDB'nin küresel kalkınma finansmanında dolara alternatif, yeni ve etkili bir model olarak rolünü pekiştirmesi bekleniyor.