Irak’ın üretim hedefi: Günde 6 milyon varilin üzerine çıkmak
Irak Petrol Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla günlük yaklaşık 4 milyon varil olan petrol üretimini 2029 yılına kadar %50'den fazla artırmayı hedefliyor. Resmî açıklamalara göre hedef, günlük 6 milyon varil kapasitesinin üzerine çıkmak. Bu stratejik plan, ülkenin enerji gelirlerini artırarak ekonomik bağımsızlık alanlarını genişletmeyi amaçlıyor.
Çinli şirketler sahada
Son dönemde Çin menşeli bağımsız enerji şirketleri, Irak'taki petrol ve doğalgaz sahalarına yönelik yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle devlete bağlı olmayan ancak Çin hükümetinin küresel genişleme stratejisiyle örtüşen bu şirketler, Batılı enerji devlerinin kademeli olarak çekildiği alanlarda etkinliğini artırıyor.
Bu aktörler arasında öne çıkanlar şunlar:
-
United Energy Group (UEG): Irak’ın 9 no’lu sahasında günde 120.000 varil üretim yapıyor. Fao bloğunda yeni bir keşif ruhsatı aldı.
-
Zhongman Petroleum: Bağdat Doğu ve Orta Fırat bölgelerinde petrol üretimi için yaklaşık 481 milyon dolarlık yatırım taahhüdünde bulundu.
-
Geo‑Jade Petroleum: Tuba sahasında üretimi 100.000 varile çıkaracak entegre proje yürütüyor. Ayrıca, 200.000 varil kapasiteli rafineri, petrokimya ve gübre tesisleri inşa edecek.
-
Anton Oilfield Services: Daha önce hizmet sağlayıcısı olduğu Majnoon sahasında şimdi operatör olarak faaliyet yürütüyor. Dhufriya sahasında da üretime başladı.
Batılı şirketler çekilirken Çinliler boşluğu dolduruyor
Irak’ta geçmişte büyük yatırımlar yapan ExxonMobil, Shell gibi Batılı enerji devleri, güvenlik sorunları ve kâr marjı düşüklüğü gibi gerekçelerle sahadan kademeli olarak çekildi. Bu boşluk ise Çinli bağımsız firmalar tarafından süratle dolduruluyor. Çinli şirketlerin avantajları arasında düşük operasyon maliyetleri, risk toleransı ve hızlı proje teslimi yer alıyor. Üstelik bu şirketler genellikle Irak ile “kâra dayalı paylaşım sözleşmeleri” yaparak daha esnek ticari modellerle çalışıyor.
Geo‑Jade’in dev yatırımı: Rafineri, petrokimya ve gübre tesisi
Geo‑Jade Petroleum’un 848 milyon dolarlık yatırım planı, yalnızca ham petrol üretimini artırmayı değil; aynı zamanda rafineri, petrokimya ve gübre üretimini de kapsıyor. Bu yatırımlar, Irak’ın sadece ham madde ihracatçısı değil, aynı zamanda rafine ürün sağlayıcısı olma kapasitesini de güçlendirecek.
Tuba sahasındaki çalışmaların 2027 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Projeye ait rafineri ve petrokimya kompleksinin günlük 200.000 varil ham petrol işlemesi öngörülüyor.
Yerli istihdam ve şeffaflık tartışmaları
Her ne kadar Çinli şirketler yatırım hacmi açısından etkileyici bir ivme yakalamış olsa da; yerli iş gücünün yeterince istihdam edilmemesi, teknik yeterliliklerin düşük kalması ve süreçlerde şeffaflık eksikliği Irak kamuoyunda eleştirilere neden oluyor. Saha gözlemcileri, bu firmaların özellikle altyapı projelerinde Iraklı mühendis ve teknisyenleri devre dışı bırakmasının uzun vadede sürdürülebilirlik sorunları doğurabileceğini ifade ediyor.
Yeni enerji düzeninin kodları değişiyor
Çin’in bağımsız enerji şirketleri üzerinden yürüttüğü bu genişleme stratejisi, yalnızca ekonomik bir mesele değil; aynı zamanda uluslararası enerji denklemlerinde çok kutuplu bir dönüşümün işaretidir. Irak gibi stratejik bir üretici ülkenin bu dönüşüme entegre edilmesi, Ortadoğu’da petrol üzerinden şekillenen ittifak haritalarını da yeniden yorumlamayı gerekli kılıyor.
Sonuç
Irak, üretimini artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak adına Çinli bağımsız şirketlerle stratejik bir iş birliği sürecine girmiş durumda. Bu sürecin kısa vadede ekonomik rahatlama getirmesi muhtemel olsa da; uzun vadede altyapı bağımlılığı, yerli kapasite kaybı ve dış politik baskılara açık hâle gelme riski de göz ardı edilmemelidir. Çin’in enerji hamlesi sadece ticari değil; aynı zamanda jeopolitik bir müdahaledir.




