Konuşmasının önemli bir bölümünü bölgesel çatışmalara ayıran Erdoğan, terörist İsrail'in Gazze'deki soykırımını ve Lübnan ile Suriye'deki eylemlerini kınadıktan sonra İran'a yönelik başlatılan saldırıya dikkat çekti. Bu saldırının sinsi ve kapsamlı amaçları olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Batının sınırsız desteğiyle İran'a saldıran, Gazze'yi yerle bir eden, bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız o vakit iş işten çoktan geçmiş olacak," ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Cuma gününden bu yana çatışmaları durdurmak için yoğun bir diplomasi yürüttüğünü belirten Erdoğan, çözümün masada ve diyalogda olduğunu, Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dahil her türlü göreve hazır olduklarını muhataplarına ilettiklerini söyledi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda bölgede yaşanan krizlerden çıkarılması gereken en önemli dersin "güçlü olmak" olduğunu vurguladı. "Şayet siyasi, sosyal, ekonomik, askeri olarak güçlü değilseniz, kendinize yeterli değilseniz, her an sizden daha güçlü gören birisi tepenize yumruğu indirebilir," diyen Erdoğan, bu güce erişmek için atılacak somut adımlara da dikkat çekti: "Orta ve uzun menzilli füze stoklarımızı son gelişmeler ışığında caydırıcılık düzeyine getirecek üretim planlamalarını yapıyoruz. Çok uzun olmayan bir süreçte, hiç ama hiç kimsenin, bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı bir savunma kapasitesine erişmiş olacağız."
Erdoğan, Türkiye'nin bu duruma düşmektense onurlu bir şekilde mücadele etmeyi seçeceğini belirterek sözlerini, "Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şereflice yatmayı yeğleriz," diyerek tamamladı.
