Teknolojinin, bir kişinin zihinsel durumu, duyguları ve bilişsel işlevleri gibi hassas verileri açığa çıkarma kapasitesinin artması, beyin ve sinir sistemi verilerinin korunmasına yönelik yasal düzenlemeleri hızlandırdı. Colorado, Kaliforniya ve Montana, tıbbi ortamlar dışındaki cihazlar tarafından toplanan beyin verilerini koruma altına alan ilk eyaletler arasında yer alıyor.

Yeni yasalar, beyin aktivitesini ölçerek uykuyu, dikkati veya yaşlanmayı iyileştirme vaadiyle çalışan kulaklık, kulak içi cihazlar ve diğer giyilebilir ürünleri kapsıyor. Ancak Neurorights Vakfı’nın raporuna göre bu ürünlerin çoğu, kullanıcıların beyin verilerine erişim sağlıyor ve bu verileri üçüncü taraflarla paylaşabiliyor.

Akademik ve siyasi destek büyüyor

Haziran ayında Amerikan Tabipler Birliği, bu verilerin daha sıkı düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Nisan ayında ise bazı senatörler, Federal Ticaret Komisyonu’ndan şirketlerin beyin verilerini kötüye kullanıp kullanmadığını araştırmasını talep etti. Konuya ilişkin FTC’den henüz bir açıklama yapılmadı.

Colorado eyalet senatörü Cathy Kipp, yapay zekânın gelişme hızı göz önüne alındığında bugün toplanan sinirsel verilerin gelecekte daha derin ve özel bilgilere dönüştürülebileceğine dikkat çekti. Aynı zamanda, verilerin kim tarafından ve ne amaçla kullanılabileceği konusundaki belirsizlikler, düzenleme ihtiyacını artırıyor.

Yapay zekâ ile nöroteknolojinin kesişimi

Neurorights Vakfı’nın tıbbi direktörü Sean Pauzauskie, yasal düzenlemelerin algoritmaları değil verinin kendisini korumayı hedeflediğini belirtiyor. Ancak birçok cihazın yapay zekâ tabanlı desen tanıma algoritmalarına dayandığı düşünüldüğünde, bu teknolojiler arasında ciddi bir etkileşim olduğunu ifade ediyor.

Colorado Üniversitesi’nden Prof. Cristin Welle, sinirsel verilerin bir yapay zekâ modeline katkısının tamamen gönüllülük esasına dayanması gerektiğini söyledi. Bu katkının kişisel rıza ile sınırlı kalması gerektiğini belirtti.

Uluslararası örnek: Şili ve UNESCO uyarısı

2021’de Şili, nöroteknolojinin insan hakları çerçevesinde düzenlenmesini anayasasına dahil eden ilk ülke oldu. UNESCO ise nöroteknoloji ile yapay zekânın birleşiminin insan kimliği ve özerkliği için potansiyel tehdit oluşturduğunu açıkladı.

Nöroteknoloji yalnızca bilim kurgu değil; araştırmacılar beyin sinyallerini konuşmaya dönüştürebilen yapay zekâ modelleri üzerinde çalışıyor. Bill Gates, Jeff Bezos ve Elon Musk’ın yatırımlarıyla dikkat çeken şirketler, beyne yerleştirilen cihazlarla Alzheimer, Parkinson ve felç gibi hastalıkların tedavisini hedefliyor.

Klinik sınırlarla ticari alan arasında belirsizlik

Pauzauskie, epilepsi hastalarının kullandığı cihazların ticari olarak satışa sunulmasının ardından, klinik kullanım ile tüketici ürünleri arasındaki sınırın silikleştiğini belirtiyor. Bu durumun, HIPAA gibi yasal korumalardan yoksun bir boşluk yarattığını ifade ediyor.

Colorado’da 2024 yılında kabul edilen sinir verisi koruma yasası, bir seçmen buluşmasında başlayan fikirle ortaya çıktı. Pauzauskie, eyalet senatörü Cathy Kipp’e sunduğu teklifte onun şu cümlesini hatırlatıyor: “İnsanların kendi beyin verilerine sahip olmasına kim karşı çıkabilir ki?”

Beyin verilerinin korunması, partiler üstü bir uzlaşı alanı olarak öne çıkıyor. Kaliforniya, Montana ve Colorado’daki yasa tasarıları neredeyse oybirliğiyle kabul edildi. Montana’daki düzenleme, genetik bilgi koruma yasasına eklenecek ve Ekim 2025’te yürürlüğe girecek.

Tüketici hakları temelinde yapılandırılan sistem

Colorado ve Montana’daki düzenlemeler, açık rıza olmadan veri toplanmasını yasaklıyor. Üç eyalette de, kullanıcıların verilerini sildirme veya paylaşımını engelleme hakları güvence altına alınıyor. Şirketler, faaliyet gösterdikleri her eyaletin yasasına uygun şekilde hareket etmek zorunda.

Ulusal düzenleme çağrısı

Montana senatörü Daniel Zolnikov, hazırlanan yasanın ulusal düzeyde bir nöroveri düzenlemesine örnek teşkil etmesini umduğunu söyledi. Pauzauskie ise Amerikan Tabipler Birliği gibi kurumların desteğiyle daha geniş çaplı düzenlemelerin mümkün olacağını belirtti.

Nusayri rejiminin işkence arşivi gün yüzüne çıktı
Nusayri rejiminin işkence arşivi gün yüzüne çıktı
İçeriği Görüntüle

“Bunun önemi henüz tam anlaşılmadı”

Prof. Cristin Welle, federal düzeyde yapılacak bir düzenlemenin kaçınılmaz olduğunu, bu hakların gelecekte ne kadar kritik olacağını henüz tam olarak öngörülemediğini ama mutlaka yasalaştırılması gerektiğini ifade etti.

CBSNews