DSÖ'nün Sosyal Bağlantı Komisyonu tarafından hazırlanan rapora göre, dünya genelinde her altı kişiden biri kendini yalnız hissettiğini belirtiyor. Bu oranın ergenler, gençler ve düşük gelirli ülkelerde yaşayanlar arasında daha da yüksek olduğu kaydedildi.
Rapor, yalnızlığın sadece duygusal bir durum olmanın ötesinde, ölümcül sonuçları olabilen ciddi bir sağlık sorununa dönüştüğünün altını çiziyor. Sosyal bağlardan kopuk olmanın kalp hastalıkları, inme, demans, depresyon ve anksiyete riskini önemli ölçüde artırdığı ve erken ölümlere zemin hazırladığı vurgulandı. Yapılan değerlendirmelerde, yalnızlığın sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin günde 15 sigara içmekle eşdeğer olduğu belirtiliyor.
"Yalnızlık Sadece Bireysel Değil, Toplumsal Bir Sorun"
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dijital teknolojilerin insanları birbirine bağlama potansiyeline rağmen, giderek daha fazla insanın izole hale geldiğine dikkat çekti. Raporda, sosyal sağlığın, en az fiziksel ve zihinsel sağlık kadar hayati olduğu, ancak sağlık sistemleri ve politika yapıcılar tarafından uzun süredir ihmal edildiği ifade edildi.
Komisyon, yalnızlığın sadece bireyleri değil, aynı zamanda milyarlarca dolarlık sağlık harcamaları ve üretkenlik kaybı yoluyla ekonomileri de olumsuz etkilediğini belirtti.
Çözüm İçin Küresel Hareket Çağrısı
DSÖ, bu küresel tehdide karşı mücadele için ülkelere sosyal bağları güçlendirmeyi öncelik haline getirme çağrısında bulundu. Raporda, sorunun çözümüne yönelik başarılı uluslararası örneklere de yer verildi:
- Güney Afrika'da düşük gelirli yaşlılar için kurulan akran desteği programları.
- Güney Kore'de yaşlılar için müzik, bahçecilik ve sanat gibi aktiviteleri içeren "sosyal reçete" uygulamaları.
- Danimarka, Japonya, Almanya ve İsveç gibi ülkelerde oluşturulan ulusal stratejiler.
Komisyon, "politika, araştırma, müdahaleler, ölçüm ve toplumsal katılım" olmak üzere beş temel alanda küresel bir yol haritası önerdi. Yetkililer, sosyal sağlığın bir lüks değil, temel bir insani ihtiyaç olduğunu ve artık küresel bir siyasi öncelik olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
