El-Hindî, El Cezire’ye yaptığı açıklamada, direnişin yeni bir ateşkes teklifi almadığını söyledi. Müzakerelerin geçmişte de bugün de ciddi yürütülmediğini, ABD’nin özel temsilcisi Steve Witkoff’un önerilerinden geri adım attığını, hatta işgalcinin müzakere heyetini hedef aldığını aktardı.
Terörist Netanyahu’nun propagandası
Terörist Netanyahu’nun “zafer yoluyla barış” iddiasını içi boş bir propaganda olarak niteleyen El-Hindî, işgal rejiminin iki yıldır aynı söylemleri tekrar ettiğini ancak sonuçta Gazze’yi yıkmak ve halkı sürmek dışında hiçbir şey başaramadığını ifade etti. Netanyahu’nun beş Arap başkentini bombalamasının da rejimin suç niteliğini ortaya koyduğunu söyledi.
Avrupa’nın tanımaları diplomatik yenilgi
El-Hindî, Batı’da yükselen Filistin devletini tanıma adımlarının aslında Gazze’de işlenen soykırımın sonucu olduğunu belirterek “Ancak bu tanımaların tek başına bir anlamı yok. Bunlar, işgalin saldırılarını, yıkımını ve yerleşimlerini durduracak bir sürecin parçası olmalı” dedi.
Tasfiye iddiaları
El-Hindî “tanıma karşılığında Hamas’ın tasfiye edileceği” yönündeki iddiaları gülünç buldu. Bugün ne Gazze’yi ne de Ramallah’ı gerçek anlamda Filistinlilerin yönettiğini, olmayan bir iktidarın yok edilemeyeceğini belirtti.
Filistin'in tanınması, Abbas yönetimi üzerinden muhatap alınması sürecin özünü değiştirmiyor; önemli olan, Filistin’in adıyla ve kimliğiyle devlet olarak kabul görmesidir. Avrupa başkentlerinde açıklanan kararların Hamas ve direnişi devre dışı bırakma hesabıyla birlikte yürütüldüğü açıktır. Bu iddialar sahadaki gerçekliği değiştirmeyecek; direniş var oldukça tanımalar Filistin lehine sonuç doğurmaya devam edecektir.
Kaynak: The Palestinian Information Center
