Orta Doğu’yu sarsan İsrail-İran savaşı üçüncü gününe girerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 48 saat içerisinde peş peşe yaptığı açıklamalar ve yürüttüğü diplomatik temaslarla dikkat çekti. Ankara, artan gerilimi büyük bir endişeyle takip ettiğini ilan ederken; Erdoğan hem bölgesel liderlerle temaslarda bulundu hem de savaşın yıkıcı etkilerine karşı uluslararası toplumu uyardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İsrail’in başta Tahran ve İsfahan olmak üzere İran’ın birçok noktasını hedef alan saldırıları kınayan Erdoğan, söz konusu operasyonların “uluslararası hukuku açıkça ihlal eden bir provokasyon” olduğunu belirtti. Türkiye’nin bölgede daha fazla tırmanmaya yol açacak her türlü adımdan endişe duyduğunu ifade eden Erdoğan, İran halkına da taziye mesajlarını iletti.
Suudi Arabistan ve Ürdün’le Temas: “İstikrar Tehdidi Yayılıyor”
Aynı gün Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Ürdün Kralı II. Abdullah ile de telefon görüşmeleri yapan Erdoğan, savaşın yalnızca iki ülke arasında kalmayacağı, tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracağı uyarısında bulundu. Erdoğan, Suudi Arabistan ve Ürdün nezdinde yürüttüğü diplomaside, özellikle nükleer müzakerelerin canlandırılması ve mülteci akınlarına karşı ortak insani hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguladı.
Bölgesel İttifak Arayışı: Mısır, Suriye, Pakistan
Erdoğan’ın temasları yalnızca Körfez’le sınırlı kalmadı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile de temas kuruldu. Görüşmelerde İsrail'in saldırgan tutumunun Gazze gündemini unutturmaya çalıştığına işaret eden Erdoğan, Müslüman ülkelerin İsrail karşısında ortak diplomatik zeminde buluşmaları gerektiğini kaydetti. Ayrıca, Tahran’a yönelik saldırıların yalnızca İran’a değil, bölge halklarına da yönelmiş bir tehdit olduğu belirtildi.
Güvenlik Zirvesi: Ankara'da Kritik Değerlendirme
14 Haziran akşamı Beştepe’de gerçekleştirilen olağanüstü güvenlik zirvesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında savaşın Türkiye'ye olası etkileri masaya yatırıldı. Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve MİT Başkanı’nın da katıldığı toplantıda, olası göç dalgalarına karşı sınır güvenliği ve insani yardım hazırlıkları ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye kendi güvenliğini korumakta kararlıdır; ancak barış için arabuluculuk görevine de hazırdır” mesajını verdi.
“Topyekûn Bir Yıkıma Sürükleniyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı kamuoyuna dönük açıklamalarda ise İsrail’in saldırılarını “bölgesel bir yıkıma giden süreci tetiklemekle” suçladı. Açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:
“Ortadoğu yeni bir krizi kaldıramaz. Sivillerin hedef alınması, nükleer tesislerin bombalanması ve mezhep eksenli tehdit dili, bizi topyekûn bir felakete sürüklüyor. Türkiye bu tehlikeyi görmektedir ve tüm tarafları aklıselime davet etmektedir.”
Erdoğan ayrıca, Batılı devletlerin İsrail’e koşulsuz destek vermesinin krizi büyüttüğünü dile getirerek, “Barışı değil, savaşı teşvik eden bu anlayış tarihin önünde mahkum olacaktır” dedi.