Middle East Eye'da (MEE) yayımlanan analize göre Azerbaycan, Rusya'nın bölgedeki nüfuzunu kırmak ve bu süreçte stratejik müttefiki Türkiye ile güvenlik işbirliğini en üst seviyeye çıkarmak için mevcut krizi bir fırsat olarak kullanıyor.

2020'deki İkinci Karabağ Savaşı'nda ara bulucu rolü üstlenen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, bir yıldan kısa bir süre önce Azerbaycan'a gerçekleştirdiği tarihi ziyaretle pekişen "dostluk ve müttefiklik" havası, yerini karşılıklı suçlamalara ve diplomatik misillemelere bıraktı.

DEVLET TELEVİZYONUNDAN PUTİN'E SERT ELEŞTİRİ

İlişkilerdeki kopuşun en net işareti, Azerbaycan devlet televizyonunda bu hafta yayımlanan bir program oldu. Programda doğrudan Putin'e seslenilerek şu ifadelere yer verildi:

"Ne oldu, Sayın Putin? Azerbaycan'ın güçlü bir devlet olmasından, topraklarını geri almasından, egemenliğini yeniden tesis etmesinden ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in küresel çapta tanınmasından bu kadar mı endişe duydunuz? Siz, zorla Rusya'ya dahil edilen halklara hükmetmeye alışıksınız. İster Çarlık ister Sovyet döneminde olsun, Ruslar kendilerini efendi, diğerlerini ise ikinci sınıf vatandaş olarak gördü. O imparatorluklar yıkılmış olsa da zihniyet aynı kaldı."

GERİLİMİ TIRMANDIRAN OLAYLAR ZİNCİRİ

İki ülke arasındaki tansiyonu yükselten bir dizi kritik olay yaşandı. Aralık ayında Azerbaycan Havayolları'na ait bir yolcu uçağının Grozni yakınlarında Rus hava savunma sistemleri tarafından "yanlışlıkla" düşürülmesi ve 38 kişinin hayatını kaybetmesi, krizin ilk fitilini ateşledi.

Geçtiğimiz hafta ise Yekaterinburg'da bir cinayet soruşturması yürüten Rus polisinin, Azerbaycan kökenli Ziyaddin ve Guseyn Safarov kardeşlerin evine baskın düzenleyerek onları öldürmesi bardağı taşıran son damla oldu. Azerbaycan'da yapılan otopside kardeşlerin gözaltında işkence gördüğünün tespit edilmesi, krizi daha da derinleştirdi.

Bu olaylara karşılık Bakü yönetimi, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un ziyaretini iptal etti, Rus kurumlarıyla planlanan tüm kültürel etkinlikleri askıya aldı ve casusluk suçlamasıyla Rus haber ajansı Sputnik Azerbaycan'ın ofisine baskın düzenleyerek genel yayın yönetmenini tutukladı.

"RUSYA'NIN SESSİZLİĞİ KABUL EDİLEMEZ"

Azerbaycan Milli Meclisi Üyesi Tural Genceli, Rusya'yı açıkça "şovenizm, ayrımcılık ve İslamofobi" ile suçlayarak, "Bugünün Rusya'sında bu politikalar devlet tarafından teşvik ediliyor. Göçmenler ve Rus olmayanlar savaşa zorlanıyor, tehdit ve şantaja maruz kalıyor. Bunlar münferit olaylar değil, daha geniş bir düşmanca modelin parçasıdır," ifadelerini kullandı.

Genceli, düşürülen sivil uçak hadisesini Azerbaycan'ın unutmadığını ve "Rusya'nın bu konudaki sessizliğinin kabul edilmeyeceğini" vurguladı.

Avrupa’nın Çin ikilemi: Macron’dan ‘özerklik’ çağrısı, Brüksel’den ‘yeni sayfa’ mesajı
Avrupa’nın Çin ikilemi: Macron’dan ‘özerklik’ çağrısı, Brüksel’den ‘yeni sayfa’ mesajı
İçeriği Görüntüle

STRATEJİK HAMLE: ZENGEZUR KORİDORU VE TÜRKİYE FAKTÖRÜ

Bakü merkezli düşünce kuruluşu Topçubaşov Merkezi Direktörü Rusif Huseynov'a göre Azerbaycan, Rusya'nın Ukrayna savaşı nedeniyle uluslararası alanda izole olmasından ve güneye, özellikle Türkiye ve İran'a ulaşmak için Bakü'ye olan ihtiyacından faydalanıyor.

Batılı bir diplomatın MEE'ye verdiği bilgiye göre, Bakü bu gerilimi kasıtlı olarak tırmandırarak Ermenistan ile barış anlaşması ve özellikle Zengezur Koridoru konusunda Moskova'dan tavizler koparmayı hedefliyor.

Bölgedeki bazı haber kaynakları, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan'ın, Zengezur Koridoru'nun kontrolünü Rus FSB güçlerinden alarak Moskova'yı denklem dışı bırakacak bir anlaşmaya yakın olduğunu iddia etti. Ermeni bir yetkili bu haberleri "sahte" olarak nitelese de, Türkiye'nin iki ülke arasında barışı teşvik ettiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz ay Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı İstanbul'da ağırladığı biliniyor.

Huseynov, "Azerbaycan'ın Türkiye ve Pakistan'la olan ittifakı, İsrail ve Çin'le kurduğu stratejik ortaklıklar, Moskova'ya olan bağımlılığını azalttı. Rus yetkililer, Türkiye'nin Güney Kafkasya'da artan siyasi ve askeri etkisinden rahatsız," dedi.

ŞUŞA BEYANNAMESİ GÜNDEMDE: "TÜRKİYE ASKERİ ÜS KURMALI"

Gerilimin zirveye tırmandığı bu dönemde, Azerbaycan'da Türkiye ile askeri işbirliğinin en üst seviyeye çıkarılması yönünde güçlü çağrılar yapılıyor.

Eski cumhurbaşkanlığı idaresi başkanı Eldar Namazov, Azerbaycan'ın hem İran hem de Rusya'dan baskı gördüğünü belirterek, Haziran 2021'de imzalanan ve taraflardan birine yönelik saldırı durumunda ortak savunmayı öngören Şuşa Beyannamesi'ni hatırlattı. Namazov, "Yakın gelecekte bölgedeki en büyük Türk askeri üssünün Azerbaycan'da konuşlandırılmasına yönelik bir karar alınmalıdır," diyerek tarihi bir çağrıda bulundu.

Namazov, bu üssün bir kısmının nükleer silahlara sahip diğer müttefik Pakistan Hava Kuvvetleri'ne kiralanabileceğini dahi dile getirerek, bu yaklaşımın siyaset biliminde "güç yoluyla barış" olarak bilindiğini kaydetti.