İspanya, uzun süredir gündeminde olan ABD yapımı F-35 savaş uçaklarının alımını resmen askıya aldı. Hükûmete yakın kaynakların verdiği bilgiye göre, İspanyol Silahlı Kuvvetleri için planlanan F-35 Lightning II programı “süresiz olarak durduruldu.” Madrid’in bu kararı, sadece bir satın alma tercihinden ibaret değil; aynı zamanda Avrupa içi savunma stratejisine yönelme anlamına geliyor.

Geçtiğimiz nisan ayında savunma ve güvenlik alanında 10,5 milyar avroluk bir bütçe onaylayan İspanya, bu meblağın %85’ini Avrupa içi projelere tahsis etme taahhüdünde bulunmuştu. Bu taahhütle birlikte, Avrupa Birliği bünyesinde yürütülen savunma girişimlerine katılım artırılırken, dışa bağımlılık da kademeli olarak azaltılıyor.

F-35 programının iptalinin arkasındaki en önemli faktörlerden biri, ABD’ye olan teknolojik ve askerî bağımlılığın sınırlandırılması. Özellikle bakım, yazılım ve mühimmat konusunda neredeyse tamamen ABD’ye bağlı olan F-35 sistemleri, kullanıcı ülkeleri birçok stratejik alanda Washington’a bağımlı hâle getiriyor. İspanya, bu bağımlılığı uzun vadeli bir tehdit olarak görüyor.

Madrid ayrıca, Avrupa ortak yapımı olan Eurofighter savaş uçaklarını daha fazla desteklemeyi, yeni geliştirilecek platformlarda Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerle derinleşen savunma işbirliklerine yönelmeyi tercih ediyor. Bu stratejik değişimle birlikte, Avrupa savunma sanayisinin güçlendirilmesi ve Avrupa içi savunma entegrasyonunun hızlandırılması hedefleniyor.

Kararın bir diğer sonucu ise donanmayı doğrudan etkiliyor. Mevcut uçak gemisinin hizmet dışı kalmasının ardından, yeni bir gemi inşa edilene kadar İspanyol Donanması uçaklı hava gücünden mahrum kalacak. Ancak İspanyol hükûmeti, bu geçici açığın Avrupa merkezli çözümlerle telafi edileceğini belirtiyor.

Kassam Tugayları’nın üst düzey liderlerinden Raid Saad şehit edildi
Kassam Tugayları’nın üst düzey liderlerinden Raid Saad şehit edildi
İçeriği Görüntüle

İspanya’nın bu adımı, Avrupa’da son dönemde artan stratejik özerklik arayışlarının ve NATO dışı alternatif güvenlik arayışlarının bir yansıması olarak okunuyor. Özellikle ABD’nin dış politikada tek taraflı kararları, Avrupalı aktörlerin savunma alanında kendi ayakları üzerinde durma çabalarını hızlandırmış durumda.