Ortaya çıkan skandalın merkezinde, Fransız yazar Didier Long ve İsrail hükümetine danışmanlık yapan Dov Maimon bulunuyor. İddialara göre bu iki isim, Fransa’daki siyasi, idari ve güvenlik bürokrasisiyle işbirliği yaparak Müslüman vatandaşlara ait bilgileri ele geçirdi. Temin edilen bu bilgilerin daha sonra raporlaştırılarak yabancı bir devletin, yani İsrail’in istihbarat servislerine iletildiği öne sürülüyor.

Sosyal medyada yayılan ve delil niteliği taşıyan görüntülerde Didier Long, 2023 yılından bu yana CRIF ve diğer Yahudi kuruluşları için "strateji belirleme" gerekçesiyle çalışmalar yürüttüklerini itiraf ediyor. Long’un beyanları, Fransa İç İstihbarat Birimi (DGSI) ve Askeri İstihbarat Müdürlüğü (DRM) gibi devletin en mahrem kurumlarının da bu veri akışına dahil olduğunu ortaya çıkardı.

Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
İçeriği Görüntüle

Müslüman varlığını ülkedeki Yahudi toplumu için potansiyel bir "tehdit" olarak kodlayan bu istihbarat faaliyeti, Fransa’nın egemenlik hakları ve kişisel verilerin gizliliği açısından ciddi bir kriz doğurmuş durumda. CFCM, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkili makamları göreve çağırarak kapsamlı bir soruşturma talep etti. Konsey ayrıca, yasadışı veri toplama ve casusluk faaliyetleri nedeniyle Ulusal Bilişim ve Özgürlükler Komisyonuna (CNIL) resmi başvuruda bulunacağını duyurdu.