Filo gemilerinin hareketinden önce Barselona'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Yönlendirme Komitesi üyeleri, Filistin halkıyla küresel bir dayanışma hareketi kurmak için çalıştıklarını belirtti. Komite, Gazze ablukasını kırmak için 30 bin kişinin kendilerine katıldığını vurguladı.

Toplantıda, "'soykırım devleti' ile küresel suç ortaklığına son vermek için sessiz kalmayıp harekete geçme" zorunluluğunun altı çizilirken, İsrail ordusunun filoya yönelik olası bir saldırısının "savaş suçu" sayılacağı ifade edildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, Küresel Gazze Hareketi, Direniş Konvoyu ve Malezya merkezli Samud Nusantara gibi örgütlerin bir araya gelmesiyle oluşan filo, yaklaşık 50 gemiyle son hazırlıklarını tamamladı.

Filoda, 44 ülkeden aktivistlerin yanı sıra Avrupalı parlamenterler, Barselona'nın eski Belediye Başkanı Ada Colau ve Portekizli solcu milletvekili Mariana Mortágua gibi isimler de yer alıyor.

"Küresel Direniş Filosu" Yönlendirme Komitesi üyesi olan İsveçli aktivist Greta Thunberg'in aktardığına göre, filonun bugün İspanya'dan, 4 Eylül'de ise Tunus ve diğer ülkelerden hareket etmesi ve birçok ülkede de gösteriler düzenlenmesi planlanıyor.

Girişimin organizatörlerine göre gemiler, insani bir koridor açmak ve Filistin halkına yönelik "soykırımı" durdurmak amacıyla Katalan limanından ayrılacak.

Komite, dünyanın dört bir yanındaki insanları, 2010'daki Mavi Marmara gemisiyle başlayan Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun çabalarından ilham alan bu girişime destek vermeye çağırdı.

İsrail'e Baskı Çağrısı

Filoya katılan aktivistler, hükümetlere, bugüne kadarki en büyük filo olan bu girişimin Gazze ablukasını kırmasına izin vermesi için İsrail'e baskı yapmaları yönünde çağrıda bulundu.

"Küresel Direniş Filosu" Sözcüsü Seyf Ebu Kişk, ablukanın kaldırılması ve Gazze'deki soykırımın durdurulması için yorulmadan çalışacaklarını vurguladı.

Hükümetlerin Gazze'deki katliamları ve kıtlığı durdurmak için harekete geçmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Ebu Kişk, "Soykırımı önlemek için hiçbir şey yapmıyorlar." dedi. Ebu Kişk, hükümetlerin bu sessizliğine karşı "Küresel Direniş Filosu" gibi sivil girişimlerin doğduğunu belirtti.

Yolda karşılaşabilecekleri risklerin farkında olduklarını söyleyen Ebu Kişk, bu risklerin Gazze'deki Filistinlilerin her gün karşılaştığı tehlikelerle kıyaslanamayacağının altını çizdi.

İmralı sonrası yol haritası: Örgüt kendini feshederse "üyelik suçu" sona eriyor
İmralı sonrası yol haritası: Örgüt kendini feshederse "üyelik suçu" sona eriyor
İçeriği Görüntüle

Aktivist Greta Thunberg ise "Böyle bir misyonun var olmaması gerekirdi." diyerek, "Uluslararası hukuku savunmak, savaş suçlarını ve soykırımı önlemek hükümetlerimizin ve seçilmiş yetkililerimizin görevi olmalı. Ancak onlar bu konuda başarısız oluyor ve böylece sadece Filistinlilere değil, tüm insanlığa ihanet ediyorlar." ifadelerini kullandı.

İsrail, 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye açılan tüm sınır kapılarını kapatarak insani yardımların girişini engelliyor. Bu durum, sınırda yardım tırları birikmesine rağmen bölgeyi kıtlığa sürüklemişti. Son haftalarda çok az miktarda yardımın girişine izin verilse de Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre, yardım tırlarının çoğu İsrail korumasındaki çeteler tarafından yağmalandığı için kıtlık halen devam ediyor.