Utrecht Meydanında Sessiz Protesto

Hollanda'nın Utrecht kentindeki Vredenburg Meydanı, bu hafta sonu çarpıcı bir anma ve protestoya sahne oldu. İsrail’in Gazze’deki saldırılarında hayatını kaybeden binlerce çocuğu temsilen meydana çocuk ayakkabıları yerleştirildi. Her ayakkabı bir hayatı, bir hikâyeyi simgelerken, meydandaki manzara Gazze’deki soykırımın sembolüne dönüştü.

Her On Dakikada Bir Yeni Ayakkabı

Organizasyonu gerçekleştiren “Bir Zeytin Ağacı Dik Vakfı”, etkinliği sembolik bir düzende kurguladı. Gazze’de her on dakikada bir çocuğun öldüğüne dikkat çekmek için, aynı süre aralıklarıyla meydana yeni bir çift ayakkabı bırakıldı. Ayrıca hayatını kaybeden çocukların isimleri tek tek anons edilerek unutulmamaları sağlandı.

Filistin Ayakkabıı

Avrupa’nın Farklı Şehirlerinde Benzer Eylemler

Bu protesto sadece Utrecht’e mahsus değil. Daha önce Almere ve Amsterdam’da benzer ayakkabı sergileri yapılmıştı. Avrupa’nın çeşitli kentlerinde art arda düzenlenen bu eylemler, İsrail’in Filistin’de uyguladığı sistematik şiddetin ve kuşatmanın uluslararası kamuoyunda giderek daha fazla teşhir edildiğini ortaya koyuyor.

ABD’de tarihi dava: Ultra-işlenmiş gıda lobisinin perdesi aralanıyor
ABD’de tarihi dava: Ultra-işlenmiş gıda lobisinin perdesi aralanıyor
İçeriği Görüntüle

Soykırımın Durdurulması İçin Artan Baskılar

UNICEF ve BM raporlarına göre Gazze’de en az 18 bini çocuk olmak üzere on binlerce sivil hayatını kaybetti. Abluka nedeniyle açlık, salgın hastalıklar ve ilaçsızlık yüzünden ölümler her geçen gün artıyor. Avrupa meydanlarını dolduran sessiz protestolar, soykırımın durdurulması için Batılı hükümetler üzerinde artan siyasî baskının da bir yansıması oluyor.

Filistin Ayakkabı

Sessiz Ayakkabılar, Yükselen Vicdanlar

Batı’nın şehir meydanlarına bırakılan binlerce ayakkabı, aslında emperyalizmin körleştirdiği vicdanlara bir tokat niteliğinde. Çocukların kanı üzerinden kurulan siyasetin teşhiri, sanatın ve sivil inisiyatifin diliyle ortaya konuluyor. Bu sessiz protestolar, “gözlerini kapatanlara rağmen hakikati haykıran bir vicdanın” somut ifadesi haline geldi.