İbda işareti, kişiye bir kimlik ve şahsiyet vermekle beraber, inanılmaz bir şuur sıçraması, özgüven yüksekliği, cesaret ve atılganlık da kazandırmaktadır. Nitekim bu işareti yapanlardaki iman öfkesine ve düşman kutuplarda oluşturduğu korkuya her daim şahit olmaktayız.

İnsan hayatı kelimeler, semboller, imajlar ve birtakım figürler, şekiller, formlarla örülü... Düşünce dünyamız, algılarımız ve yaşam tarzımız çoğu zaman bunların tesirinde…
İşaretler, bize hemen o an ile ilişkili mesajlar verir. Sembol ise bir fikri, eşyayı, inancı yahud ideolojiyi temsil eden bir remzdir. Remz de yine bir çeşit işarettir. İnsanları harekete geçirmede, bir arada tutma yahud dağıtmada, tüketim araçlarına yönlendirme ve birtakım alışkanlıklarını değiştirmede, karşılıklı iletişimi kolaylaştırmada ve hayatta belli bir nizam sağlamada oldukça önemli bir yer tutar.

Algı dünyamız semboller, kelimeler ve imajlardan çabucak etkilenir ve bunların beyne gönderdiği sinyaller, bir müddet sonra düşünce dünyamızda farklı muhakeme ve muhasebe kalıplarının oluşmasına sebep olur. Yaşadığımız hayatta karşılaştığımız sembol değerler, hangi inanca ve dünya görüşüne yakınsa düşünce dünyamızda ona göre şekillenmekte; korkularımız, gayelerimiz, heyecanlarımız hep ona göre belirlenmektedir. Mesela, Müslüman olduğumuz hâlde yaşadığımız şehirde İslâm’ın sembollerinden olan cami, minare yoksa o şehrin yabancı bir şehir olduğuna hükmetmekte hiç geç kalmayız.

Hayatımızda inandığımız değerlere ait değil de, daha çok -güya karşı çıktığımız- Haçlı kültürüne ait semboller, şekiller, formlar varsa, Müslümanca bir yaşam sürdüğümüzden çokta bahsedemeyiz. Bu çerçevede sembol değerler, yerli ve köklü kelimeler, dünya görüşüne uygun imajlar, hem psikolojik hem siyasî hem de dinî olarak çok önemlidir. Onlar bir güç gösterisidir aynı zamanda; devlet yahud örgüt bayrakları, ticarî marka sembolleri ve dinî semboller gibi... İnsanların bunları üzerinde taşıması, kurumlarında göstermesi, topluluk hâlinde öne çıkarması hep bu gücü, bu kuvveti ilan etmek içindir. Bir kimlik, şahsiyet, mensubiyet hatta bir ahlâk ve inanç içerir.

Boynunda haç işareti olanın hemen Hristiyan oluşuna, yakasına Atatürk rozeti takmış birinin Atatürkçü oluşuna, protesto amaçlı sol elleri havada yürüyen bir topluluk gördüğümüzde solcu olduklarına, burçlarda dalgalanan bayrak hangi devlete aitse o coğrafyada egemenliğinde ona ait olduğuna, tüketim araçlarında marka ve kalite olarak kıymet görmüş ürünlerin sembol değerlerinin alışverişi çok kolay tetiklediğine, siyasî partileri desteklerken onun sembollerinin öne çıkartılarak kararlar alındığına ve sairlerine hep şahit oluruz. Ayrıca bütün bu olan bitenlerden etkilenir ve bunları kullanarak da insanları etkileriz. Birçok dinî ve siyasî grubun kullandığı sembol EL işaretleri de bu nev’indendir. Bakalım!..

Yazanın tamamı için TIKLA