İngiltere'de yeni kurulan İşçi Partisi hükümeti, ülkedeki "gizli yabancı etkiyi" izlemek üzere yürürlüğe koyduğu yeni yasal düzenlemede, ulusal güvenlik için tehdit olarak görülen devletlere yönelik en katı yaptırımları içeren kategoriden Çin'i muaf tuttu. Bu karar, hükümetin ulusal güvenlik endişelerini bir kenara bırakarak Pekin ile ekonomik ilişkileri güçlendirme yolunda "koşar adım ilerlediği" yorumlarına neden oldu.
Salı günü yürürlüğe giren Yabancı Etki Kayıt Programı (FIRS), İngiltere'nin ulusal güvenliğine risk oluşturan yabancı güçlerin faaliyetleri konusunda kamuoyuna daha fazla güvence vermeyi amaçlıyor. Bu kapsamda Rusya ve İran, "İngiltere'nin çıkarlarına yönelik oluşturdukları ciddi tehditler" nedeniyle en üst düzey denetim olan "gelişmiş kategoriye" dahil edildi.
Ancak İngiltere istihbarat servislerinin ve hükümetin kendi raporlarının "artan casusluk, demokrasiye müdahale ve ekonomik güvenliği baltalama" faaliyetleriyle suçladığı Çin'in bu kategorinin dışında bırakılması, ülkede sert tartışmaları beraberinde getirdi.
Maliye Bakanı Reeves'in "Çin" Baskısı
Hükümet kaynaklarına dayandırılan bilgilere göre, Çin'in en katı denetim kategorisine alınmasına kabine içinden en güçlü itiraz, Maliye Bakanı Rachel Reeves'ten geldi. Reeves ve İşletme Bakanı Jonathan Reynolds, Pekin'in bu listeye eklenmesinin, büyüme hedefleri için kritik görülen ticari ve ekonomik bağlara büyük zarar vereceğini savundu.
Reeves, henüz Ocak ayında önde gelen bankacılardan oluşan bir heyetle Pekin'e giderek finansal hizmetler başta olmak üzere birçok alanda daha yakın ilişkiler kurma arayışında bulunmuştu. Hükümetin bu adımının, ekonomik çıkarları ulusal güvenliğin önüne koyduğu şeklinde yorumlanmasına yol açtı.
Bir hükümet yetkilisi, Çin'in listeye eklenip eklenmemesi konusunda "yıllardır süren bir tartışma olduğunu" ancak şu anda Çin'i veya başka bir ülkeyi bu kategoriye eklemek için "yakın bir plan olmadığını" belirtti.
Muhalefet ve Güvenlik Uzmanları Tepkili
Karar, özellikle muhalefetteki Muhafazakar Parti içindeki "Çin şahinleri" tarafından sert bir dille eleştirildi. Muhafazakar Parti'nin eski lideri ve Çin konusundaki sert tutumuyla tanınan Sir Iain Duncan Smith, kararı "devasa bir hata" olarak nitelendirdi.
Smith, AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, "Çin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline destek verdi, İran'ı destekliyor, Sincan'da insan hakları ihlalleri işliyor ve Hong Kong'daki sivil hakları yok ediyor. Böyle bir ülkeyi en katı denetimin dışında bırakmak affedilemez," ifadelerini kullandı.
Uluslararası Parlamentolar Arası Çin İttifakı'ndan (IPAC) Luke de Pulford ise durumu, "Devlet tehditlerini ele almak için tasarlanan bir program, en büyük devlet tehdidimizi içermeyecek. Bu durum, kulağa ne kadar anlamsız geliyorsa o kadar anlamsızdır," sözleriyle eleştirdi.
Hükümetin Kendi Raporuyla Çelişkisi
Hükümetin bu kararı, geçtiğimiz hafta yayımladığı ve "Çin'in casusluk, demokrasiye müdahale ve ekonomik güvenliği baltalama vakalarının son yıllarda arttığını" belirttiği resmi denetim raporuyla açık bir çelişki oluşturuyor.
Ayrıca, İngiliz güvenlik servislerinin, Pekin'in stratejik ulusal altyapıdaki etkisiyle ilgili endişeler nedeniyle Çin'in İngiltere'nin enerji sistemindeki artan rolüne ilişkin bir incelemeye katıldığı da daha önce basına yansımıştı.
İngiltere Güvenlik Bakanı Dan Jarvis ise yaptığı açıklamada, "Siyasi sistemimizi veya toplumumuzu manipüle etmeye yönelik gizli girişimlere müsamaha göstermeyeceğiz. Rusya ve İran'ı gelişmiş kategoriye atamak, İngiltere'nin güvenliğini ve çıkarlarını korumada hayati bir adımdır," demekle yetindi ancak Çin'in neden dışarıda bırakıldığına dair bir açıklama yapmadı.
Yasanın daha yumuşak olan "siyasi kategori"si ise İngiltere'de herhangi bir yabancı güç adına lobi faaliyeti yürüten herkesin kendisini kaydettirmesini zorunlu kılıyor ve bu bilgiler kamuya açık bir sicilde yayımlanacak.