Knesset Göç ve Entegrasyon Komitesi'nde yapılacak bir tartışma öncesinde hazırlanan rapor, İsrail'in geleceğine dair karamsar bir tablo çiziyor. "Yedioth Ahronoth" gazetesinin de bölümlerini yayınladığı rapora göre, 2020 ile 2024 yılları arasında İsrail'i terk edenlerin sayısı, ülkeye geri dönenleri tam olarak 145.900 kişi geçti.

Negatif göçteki artış yıllara göre katlanarak büyüdü:

  • 2020 yılında 34.000 İsrailli ülkeyi uzun süreliğine terk ederken, 2021'de bu sayı 43.400'e yükseldi. Bu iki yılda ülkeye geri dönenlerin sayısı ise sırasıyla sadece 32.500 ve 23.600'de kaldı.
  • Asıl kırılma 2022 ve 2023 yıllarında yaşandı. Hükümetin "yargı darbesi" olarak bilinen tartışmalı düzenlemeleriyle başlayan iç çalkantılar, göç rakamlarına doğrudan yansıdı. 2022'de gidenlerin sayısı bir önceki yıla göre %44 artarak 59.400'e fırladı.
  • 2023'te ise artış %39 daha yükselerek 82.800 kişiye ulaştı. Özellikle savaşın başladığı Ekim 2023'ten sonra ülkeden ayrılanların sayısında dramatik bir artış kaydedildi. 2024'ün ilk yedi ayındaki veriler, bir önceki yılın aynı dönemine göre %58.9'luk bir artışa işaret ederek tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Gidenler Sadece Rakam Değil: Gençler ve Beyin Gücü Ülkeyi Terk Ediyor

İsrail liderliğini asıl endişelendiren şey sadece rakamların büyüklüğü değil, aynı zamanda gidenlerin profili. Ülkeyi terk edenlerin en az %40'ını, nüfus içindeki oranları %27 olmasına rağmen, 20 ila 39 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. Bu durum, İsrail ekonomisinin ve sosyal yapısının geleceği için ciddi bir "beyin ve gençlik göçü" anlamına geliyor.

Gidenlerin eğitim seviyesi de dikkat çekici. Göç edenlerin %54'ü 13 yıl veya daha fazla eğitim almışken, bu oran genel nüfusta %44. Tam akademik eğitime sahip olanların oranı ise %26. Ayrıca, terk edenlerin yarıdan fazlası (%54), yaşam maliyetinin yüksek olduğu Tel Aviv ve Merkez bölgelerinde yaşayan kişilerden oluşuyor. Bu da, ülkenin ekonomik motoru olan kesimin geleceklerini İsrail dışında aradığını gösteriyor.

Allah Resulü'ne hakaret eden Karikatürist Doğan Pehlevan tahliye edildi
Allah Resulü'ne hakaret eden Karikatürist Doğan Pehlevan tahliye edildi
İçeriği Görüntüle

Siyasi Yankılar: "Bu Bir Tsunami, Siyonizm Çiğneniyor"

Knesset Göç ve Entegrasyon Komitesi Başkanı Gilad Kariv, durumu sert bir dille eleştirerek mevcut tabloyu bir "geri çekilme eğilimi" değil, bir "tsunami" olarak nitelendirdi. Kariv, "Pek çok İsrailli geleceğini İsrail devleti dışında kurmayı seçiyor ve geri dönmeyi tercih edenlerin sayısı azalıyor. Bu olgu, İsrail toplumunun direncini tehdit ediyor ve gerçek bir stratejik tehdit olarak görülmelidir," dedi.

Hükümeti doğrudan sorumlu tutan Kariv, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bir kader değil, savaştan önce İsrail toplumunu parçalayan ve son iki yıldır sivil cepheyi ihmal eden hükümetin adımlarının bir sonucudur. Mevcut hükümetin tamamen farklı öncelikleri var ve bu endişe verici eğilimi daha da şiddetlendirecektir. Bu önceliklerde ısrar etmek, Siyonizm'in değerlerinin ve İsrail toplumunun geleceğinin açıkça çiğnenmesinden başka bir şey değildir."

Gelecek Korkusu ve Kader Seçimi: Gözler 2026'da

Tüm bu endişe verici rakamlar, İsrail'in geleceğine yön verecek olan bir sonraki seçimlerin gölgesinde daha da anlam kazanıyor. Siyasi ve akademik çevrelerde, bir sonraki seçimlerin sadece partiler arasında bir yarış değil, İsrail'in "gideceği yönü" belirleyecek varoluşsal bir referandum olacağı görüşü hakim.

Reichman Üniversitesi'nden Profesör Karin Nahon, "2026 seçimleri son derece ölümcül olacak, çünkü İsrail devletinin DNA'sının ne olacağını belirleyecek," diyerek durumun ciddiyetini vurguluyor. Hukukçu ve gazeteci Profesör Yuval Albashan ise bu duygunun, 1973 Yom Kippur Savaşı sonrası yaşanan "var olma ya da yok olma" hissiyle aynı olduğunu belirtiyor.

Seçim Sonrası Beklenen Büyük Kaçış

İsrail'in Kanal 12 televizyonu tarafından yapılan özel bir anket, bu korkuları rakamlarla destekliyor. Ankete katılan İsraillilerin %70'i, yaklaşan seçimlerin ülkenin geleceği için "en kader belirleyici" seçimler olduğuna inanıyor.

Ancak en çarpıcı sonuç, göçle ilgili soruya verilen yanıtta gizli: "Seçim sonuçları yeni bir göç dalgasını tetikler mi?"sorusuna, her 6 İsrailliden 1'i (%17) ülkeyi terk edeceği veya bunu ciddi olarak düşüneceği yanıtını verdi. Yorumculara göre asıl endişe verici olan, göç etmeyi düşünen bu kesimin büyük bir bölümünün akademisyenler, doktorlar ve yüksek teknoloji girişimcileri gibi ülkenin en nitelikli beyinlerinden oluşması.

Bir üniversite yetkilisinin ifadesiyle, pek çok kişi durumu "çitin üzerinde oturup izliyor": "Size, 'Bak, eğer işlerin istediğimiz gibi gitmediğini hissedersek, çocuklarımızı buraya geri getirmeyeceğiz' diyorlar."

Mevcut hükümetin bu gidişatı durduracak veya tersine çevirecek somut bir planının olmaması, krizi daha da derinleştiriyor. İsrail, bir yandan dış tehditlerle mücadele ederken, diğer yandan kendi içinden kaynaklanan ve geleceğini ipotek altına alan bu sessiz ama yıkıcı göç dalgasıyla boğuşuyor. Yaklaşan seçimler, pek çok İsrailli için sadece siyasi bir tercih değil, aynı zamanda "kalmak ya da gitmek" arasında verilecek nihai bir karar anlamına gelecek.

Kaynak