Yeni Delhi'nin saldırıdan Pakistan merkezli militanları sorumlu tutması ve İslamabad'ın bu iddiaları reddederek "sahte bayrak operasyonu" ihtimalini gündeme getirip tarafsız soruşturma çağrısı yapmasıyla başlayan süreç, karşılıklı askeri ve diplomatik misillemelerle hızla tırmandı. İki ülke arasındaki fiili sınır hattında (Kontrol Hattı - LoC) çatışmalar yaşanırken, hava sahalarının kapatılması, ticaretin durdurulması ve en önemlisi Hindistan'ın 1960 tarihli hayati İndus Suları Anlaşması'nı askıya alması, krizi geçmişteki gerilimlerden farklı ve daha tehlikeli bir boyuta taşıdı.

Son Gelişmeler: Saldırı, Suçlamalar ve Misillemeler

Kriz, 22 Nisan 2025'te Hindistan yönetimindeki Cammu Keşmir'in popüler tatil beldesi Pahalgam'da turistleri hedef alan silahlı saldırıyla patlak verdi. Saldırıda 26 sivil yaşamını yitirirken, 20'den fazla kişi de yaralandı. Hindistan, saldırının arkasında "Pakistan menşeli" militan grupların olduğunu derhal ilan etti. Pakistan ise suçlamaları kesin bir dille reddederek, olayın Hindistan tarafından Pakistan'ı suçlamak için düzenlenmiş bir "sahte bayrak operasyonu" olabileceğini öne sürdü ve olayın aydınlatılması için tarafsız uluslararası bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Bu karşılıklı suçlamaları, hızla artan askeri ve diplomatik gerilim takip etti:

  • Askeri Tırmanış: 24-28 Nisan tarihleri arasında, Keşmir'i bölen fiili sınır hattı LoC boyunca her gece karşılıklı hafif silahlı çatışmalar yaşandığı bildirildi. Hindistan, Keşmir içinde militan avı gerekçesiyle geniş çaplı gözaltı operasyonları başlattı ve bazı evleri yıktı. Pakistan ordusunun da sınıra askeri sevkiyat yaptığına dair haberler geldi.

  • Karşılıklı Yaptırımlar: İki ülke birbirlerine karşı bir dizi sert adım attı:

    • Hindistan: Pakistan vatandaşlarına verilen tüm vizeleri ve kara sınır geçişlerini iptal etti. En kritik adım olarak, 1960'tan beri yürürlükte olan ve bölgedeki altı nehrin sularının paylaşımını düzenleyen İndus Suları Anlaşması'nı tek taraflı olarak "askıya aldığını" duyurdu.

    • Pakistan: Misilleme olarak Hindistan uçuşlarına kendi hava sahasını kapattı, Yeni Delhi ile olan tüm ticareti askıya aldı ve Hint vatandaşlarına vize vermeyi durdurdu. Pakistan ayrıca, İndus sularının akışının kesilmesinin kendisi için bir "savaş sebebi" (casus belli) sayılacağı uyarısında bulundu.

Tarihsel Arka Plan: Keşmir Anlaşmazlığı ve Su Sorunu

Bugünkü krizin kökleri, Britanya Hindistanı'nın 1947'de bölünerek Hindistan ve Pakistan'ın kurulmasına dayanıyor. Bölünme sırasında nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Keşmir Prensliği'nin akıbeti belirsiz kalmış, hem Hindistan hem de Pakistan bölge üzerinde hak iddia etmiştir. Bu anlaşmazlık, 1947-48, 1965 ve 1999 (Kargil Savaşı) yıllarında üç büyük savaşa ve sayısız sınır çatışmasına neden olmuştur.

Hindistan'ın 2019'da Keşmir'e özel statü veren Anayasa'nın 370. maddesini tek taraflı olarak iptal etmesi ve bölgeyi doğrudan merkezi yönetime bağlaması, statükoyu değiştirerek mevcut gerginliğin zeminini hazırlayan önemli bir adım olmuştu.

1960 yılında Dünya Bankası'nın arabuluculuğuyla imzalanan İndus Suları Anlaşması ise, iki ülke arasındaki nadir işbirliği mekanizmalarından biriydi ve geçmişteki savaşlar dahil tüm krizleri atlatmayı başarmıştı. Anlaşma, İndus Nehri ve kollarının sularını iki ülke arasında paylaştırıyordu ve özellikle su kaynaklarının büyük kısmı bu nehirlere bağlı olan Pakistan için hayati önem taşıyordu. Hindistan'ın bu anlaşmayı askıya alma hamlesi, bu nedenle krizin en endişe verici boyutunu oluşturuyor.

Hindistan, uzun yıllardır Pakistan'ı Keşmir'deki ayrılıkçı ve militan grupları desteklemekle ("vekâlet savaşı") suçluyor ve 1993 Bombay, 2001 Parlamento, 2008 Mumbai, 2016 Uri ve 2019 Pulwama gibi saldırıları buna örnek gösteriyor. Pakistan ise bu iddiaları reddederek Keşmir halkının mücadelesinin "meşru bir direniş" olduğunu savunuyor. Pahalgam saldırısı da bu karşılıklı suçlama döngüsünün son halkası olarak görülüyor.

Uluslararası Tepkiler: İtidal Çağrıları ve Farklılaşan Tutumlar

Uluslararası toplum, nükleer silahlara sahip iki ülke arasındaki gerilimin tırmanmasından derin endişe duyuyor ve taraflara itidal çağrısı yapıyor. Ancak büyük güçlerin ve bölgesel aktörlerin tutumlarında farklılıklar göze çarpıyor:

  • Birleşmiş Milletler: BM Güvenlik Konseyi terör saldırısını kınadı ve taraflara "azami itidal" çağrısı yaptı. Ancak Konsey, ortak bir bildiri üzerinde uzlaşamadı ve henüz aktif bir arabuluculuk rolü üstlenmedi.

  • ABD: Saldırıyı kınayan Washington, Hindistan ile temas halinde olduğunu ve "sorumlu bir çözüm" beklediğini açıkladı. ABD'nin Hindistan ile gelişen stratejik ortaklığı nedeniyle tonunun Yeni Delhi'ye daha yakın olduğu yorumları yapılsa da, açıkça taraf tutmaktan kaçınıyor.

  • Çin: Pekin, "her iki tarafın da gerilimi düşürmesi gerektiğini" belirtti. Çin'in Pakistan ile yakın ilişkileri ve Hindistan ile kendi sınır anlaşmazlıkları bulunuyor. Ayrıca, İndus krizinin, Çin kontrolündeki Tibet'ten doğup Hindistan'a akan Brahmaputra nehri üzerinden bir misillemeye yol açabileceği endişesi taşıyor.

  • Dünya Bankası: 1960'taki anlaşmanın garantörü olarak, antlaşmanın tamamen çökmesini önlemek için devreye girebileceği belirtiliyor.

  • İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT): İİT'nin Keşmir Özel Temsilcisi, krizden hemen önce 19-22 Nisan'da Pakistan'ı ziyaret ederek Keşmir halkıyla "dayanışma" mesajı vermişti. Teşkilat üyesi Müslüman ülkelerin çoğu geleneksel olarak Pakistan'a daha yakın duruyor.

  • Rusya: Moskova'dan henüz kapsamlı bir açıklama gelmezken, geleneksel olarak taraflar arasında "arabuluculuğa hazır" olduğu mesajını veriyor. Rusya'nın Hindistan ile önemli savunma işbirliği bulunsa da, Ukrayna savaşı sonrası değişen dengeler nedeniyle daha temkinli bir tutum sergiliyor.

    Dayatılan aşıların bedeli: Kalp hasarı bizzat kabul edildi
    Dayatılan aşıların bedeli: Kalp hasarı bizzat kabul edildi
    İçeriği Görüntüle
  • Avrupa Birliği: Brüksel'den henüz ortak bir pozisyon açıklaması gelmedi, ancak Fransa ve Almanya gibi önde gelen üyeler ayrı ayrı "endişelerini" dile getirdi.

Olası Senaryolar ve Gidişat: Kontrollü Gerilim mi, Tam Ölçekli Çatışma mı?

Mevcut durum oldukça kırılgan ve gerilimin nereye evrileceği belirsizliğini koruyor. Olası senaryolar şunları içeriyor:

  • Sıcak Çatışma Riski: LoC'deki hafif silahlı çatışmaların topçu veya füze kullanımına tırmanması riski bulunuyor. Hindistan'ın, iç kamuoyu baskısı (yaklaşan eyalet seçimleri) nedeniyle daha sert bir askeri misillemeye yönelmesi veya Pakistan'ın suyun kesilmesini "savaş nedeni" sayarak karşılık vermesi en tehlikeli senaryolar.

  • Diplomatik Çıkış Yolları: İndus Suları Anlaşması'nın tamamen çökmesi her iki ülke için de ağır sonuçlar doğuracağından, Dünya Bankası, Çin ve ABD gibi aktörlerin arabuluculuğuyla bu konuda bir geri adım atılması veya müzakere kanallarının açılması mümkün. BM Güvenlik Konseyi'nin daha aktif rol alması, askeri "sıcak hatların" yeniden devreye sokulması da gerilimi düşürebilecek adımlar.

  • En Olası Tablo: Kısa vadede, Kontrol Hattı'nda düşük yoğunluklu çatışmaların devam etmesi, su ve vize gibi yaptırımların diplomatik pazarlık kozu olarak kullanılması bekleniyor. Orta vadede, İndus konusunda üçüncü taraf arabuluculuğu ve terör saldırısı soruşturmasında sembolik de olsa bir ilerleme sağlanması umuluyor. Nükleer caydırıcılık ve tam ölçekli bir savaşın yaratacağı yıkım göz önüne alındığında, "kontrollü gerilim" senaryosu tam kapsamlı bir savaştan daha olası görünse de, su güvenliği gibi yeni ve hassas bir faktörün denkleme girmesi yanlış hesaplama riskini artırıyor.

Özetle, Keşmir'deki son saldırı, Hindistan ve Pakistan arasındaki kronikleşmiş soruna tehlikeli bir boyut daha ekledi: su güvenliği. Uluslararası toplum itidal çağrısı yaparken, büyük güçler kendi stratejik çıkarları doğrultusunda temkinli pozisyonlar alıyor. Antlaşmaların askıya alınması ve karşılıklı tehditler krizi derinleştirse de, nükleer gerçeklik ve topyekun savaşın maliyeti, tarafları şimdilik daha sınırlı bir çatışma ve diplomatik manevra alanında tutuyor gibi görünüyor. Ancak durumun hassasiyeti, küçük bir kıvılcımın bile daha büyük bir yangına dönüşme potansiyelini canlı tutuyor.