Yıllardır varlığını İslam düşmanlığı üzerine bina eden kemalizm, artık toplum nezdinde hiçbir meşruiyeti kalmamış, sadece yobazca ve aklını kinle bozmuş kadroların sığınağı hâline gelmiş durumda. Afyonkarahisar’da CHP’li Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın Kur’an kurslarını kapatma girişimi ve şehri “barlar sokağı”na dönüştürme planı ne kadar büyük zillet ve rezillik içinde olduklarının göstergesi.
Göreve gelir gelmez makam odasını yenileme bahanesiyle gündeme gelen Köksal, şimdi de İslam düşmanlığını resmîleştiren bir adım atıyor. Mevlid Kandili gecesi Kur’an kurslarına tahliye baskısı yapan CHP’li yönetim, aynı anda içkili mekân alanları için düğmeye basıyor.
Bu tablo, Cumhuriyet’in başından beri süren Kemalist zihniyetin klasik alışkanlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Tek parti döneminden 28 Şubat karanlığına kadar her fırsatta Kur’an kurslarını kapatan, dini faaliyetlere izin vermeyen, İslam'ı milletin kalbinden söküp almaya çalışan bu Batıcı güruh, bugün de aynı Kemalizm geleneğini sürdürüyor.
Afyonkarahisar gibi tarihi, kültürel ve manevi kimliği güçlü bir şehrin, CHP eliyle alkolün merkezi yapılmak istenmesi milletin irfanına açık bir saldırı. Toplumun kahir ekseriyeti bu dayatmaya karşı çıkıyor, millet sokakta ve sosyal medyada tepkisini dile getiriyor. Millet artık bu zihniyete tahammül edemiyor, seçimle başa getirilenlerin şehirleri absürt Kemalist sapkınlıklara meze yapmasına rıza göstermiyor.
Bu gelişmeler, Kemalizmin sonunun geldiğini gözler önüne seriyor. Milletin sevgisini kaybetmiş, toplumsal meşruiyeti tükenmiş bu zihniyet, yalnızca İslam düşmanlığı üzerinden varlık göstermeye çalışıyor. Ancak bu çabalar beyhude. Artık ne toplum ne de millet bu sapkın vesayeti kabulleniyor.
Afyonkarahisar’da yaşananlar bir uyarı niteliğinde: Şehirlerimizin ve değerlerimizin Kemalist yobazlığa teslim edilmesine artık bir son verilmesi gerekiyor. Millet, kendi irfanına ve maneviyatına sahip çıkarken, bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderme işi de devletin!





