Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 327,5 trilyon dolar seviyesinde olan toplam küresel borç, bu yılın üçüncü çeyreği itibarıyla 346 trilyon dolara yükselerek tüm zamanların zirvesini gördü. Bu devasa rakamın küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranı ise yüzde 310 seviyesini buldu. Ekonomik dengeleri tehdit eden bu tablo, özellikle büyük merkez bankalarının uyguladığı politika gevşemelerinin borç birikimini hızlandırmasına sebep oldu.
ABD ve Çin en önde
Borçlanmadaki artışın lokomotifi yine dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin oldu. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda borçlar rekor seviyelere ulaşırken, bu artışın temel kaynağını kamu harcamaları oluşturuyor.
Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu üçüncü çeyrekte 230,6 trilyon dolar olarak hesaplandı. ABD'nin (Vaşington) başı çektiği bu grupta Fransa, Almanya ve İngiltere de borç artışında öne çıkan ülkeler arasında yer aldı. Gelişmekte olan ülkelerde ise toplam borç 115,1 trilyon dolara ulaştı. Çin'in ardından en yüksek artışlar Brezilya, Rusya, Kore, Polonya ve Meksika'da kaydedildi.
Artışın merkezi kamu sektörü
Küresel borcun dağılımı incelendiğinde, yükün büyük kısmının kamu sektöründe yoğunlaştığı görülüyor. Üçüncü çeyrek verilerine göre borç dağılımı şu şekilde gerçekleşti:
Kamu borçları: 105,8 trilyon dolar
Finansal olmayan şirket borçları: 99,3 trilyon dolar
Finansal şirket/banka borçları: 76,6 trilyon dolar
Hane halkı borçları: 64 trilyon dolar
GSYH'ye oranlar baz alındığında hane halkı ve şirket borçlarında kısmi bir gerileme göze çarparken, kamuya ait borçların oranı yüzde 93,4'ten yüzde 95,4'e yükseldi. Kamu borcundaki bu tırmanışta Çin ve ABD liste başı olurken, onları Fransa, İtalya ve Brezilya takip etti.
Türkiye'de hane halkı borcunda kısmi artış
Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde ise dikkat çekici detaylar mevcut. Türkiye'de borçların GSYH'ye oranına bakıldığında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla hane halkı borçları yüzde 9,8'den yüzde 10'a yükseldi. Buna karşılık, reel sektörün (finansal olmayan şirketler) borçluluk oranı yüzde 39,2'den yüzde 38,5'e, finans sektörünün borcu ise yüzde 17,6'dan yüzde 17,5'e geriledi. Kamu borçları ise yüzde 27,7 seviyesinde kalarak yatay bir seyir izledi.




