Filistin'e destek amacıyla İstanbul'dan yola çıkan İHH öncülüğündeki konvoy, dün Adana'daki İncirlik Üssü önüne ulaşmış ve İsrail'in saldırılarını ve ABD'yi protesto etmişti. Eylemde gençlerin protestolarına karşı polis su ve gaz bombası ile karşılık vermişti.

Protesto sırasında bazı gençlerin haklı tepkisini Bülent Yıldırım provokasyon olarak niteledi. Yıldırım’ın “provokasyona kapılmadan dağılıyoruz” mesajı neticesinde eylem büyük bir fiyasko ile neticelendi.

Provokasyona gelmeme provokasyonu

80’li yıllarda başörtüsü eylemi yapılırken, FETÖ’nün, “Bunların arasında çarşaf giymiş erkekler var, provokasyon yapıyor” diyerek Müslümanların eylemini baltalıyor, boykotları kırmaya çalışarak da Müslümanlara ajan provokatör diyorlardı.

Yine 1977-1978 yıllarını kapsayan Yüksek İslâm Enstitüsü (YİE) eylemi ve Ayasofya eylemi yapan Müslümanlara “provokatör” denilerek milletin eylemlerini kırmaya çalışıyorlardı.

İsrail’in Gazze katliamı sebebiyle Türkiye’de Müslümanların İsrail Konsolosluğu’ndaki ve İncirlik Üssü’ndeki eylemlerini, Batıcı laik rejimin “hoca”ları “Provokasyona gelmeyin, bunlar provokatör!” tarzı iftiralarla niteleyerek milletin eylemlerini sabote etmeye, Müslümanların hareket alanını kısıtlamaya çalışıyor.

Provokasyona gelmeme provokasyonu, bizzat bu lafın kendisini provokasyondur. Eylemleri bu şekilde provoke eden hoca kılıklı şarlatanlara da zamanı gelince Müslüman Anadolu hesabını soracaktır.

İncirlik Üssü eyleminde neler oldu?

İncirlik Üssü’ndeki hadiseyi ise Hüseyin Kılıç isimli bir X kullanıcısı şu şekilde aktardı.

Çok açık söyleyeyim son zamanlarda devamlı eylemlere katılan insanlara bilip bilmeden provokatör vs denmesini kabul etmiyorum. Meydanlara bir avuç insan toplanıyor, onları da provokatör ilan ederseniz insanlar bir daha sizinle eyleme katılmaz.

Dün İncilik Üssü önündeki eylemde birtakım taşkınlıklar olmuş, gayet doğal gayet normal bir durum. Olayı kışkırtan provokasyon yapanlar varsa mikrofondan bağırmazsın sahada görevli adamlarınla alanı kontrol etmeye çalışırsın. Devamlı insanları provokasyonla itham etmek doğru değil.

Eğer ortada bir provokasyon varsa o da İncilik Üssü'nün hala açık kalmasıdır. Asıl provokasyon budur.

Adamlar Beyaz Saray'ın duvarlarına tırmanıyorlar bir şey olmuyor da kapatılmasını talep ettiğimiz üsse doğru yürüyünce çoluk çocuk yaşlı demeden neden gaza maruz bırakılıyoruz? Madem o kadar plan yapıldı sahaya çıkıldı polis de bizden yana neden haftalardır ciğeri yanan o topluluğa karşı daha hassas davranmıyor da gaz plastik mermi tazyikli suyla saldırıyor.

Açık söylemek gerekirse dünkü kriz yönetimi berbat, saha hakimiyeti zayıf ve eylem içerik olarak zengin değildi. Yani kime nasıl bir mesaj gitti oradan ben anlamadım. Beyazıt'teki eylemden farksız bir eylemdi.

Kemalist hukuk yoldan geçen adamı öldürebilme özgürlüğü sağlar Kemalist hukuk yoldan geçen adamı öldürebilme özgürlüğü sağlar

Vandallık yapmayalım derken de eyleme çıkan insanların tüm duygularını bastırmasını isteyemezsiniz.

Baran Haber