Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Brezilya’nın ev sahipliğinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde yaptığı açıklamada, Batı merkezli tek kutuplu dünya düzeninin işlevini yitirdiğini ve yerini çok kutuplu, dengeli bir küresel mimarinin aldığını belirtti. Putin’in ifadeleri, liberal küreselleşmenin yalnızca Batılı elitlerin çıkarlarına hizmet eden bir model olarak çöktüğünü açık şekilde ortaya koydu.
Putin, “Tek kutuplu dünya düzeni yalnızca en zengin ülkelere hizmet ediyordu. Bu artık geçmişte kaldı,” diyerek Batı’ya doğrudan mesaj gönderdi. Ona göre yeni sistem, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir küresel düzenin önünü açıyor.

Ekonomik ağırlık merkezinin kayması: BRICS G7’yi geçti

Putin’in açıklamalarına göre, dünya ekonomisinde ağırlık merkezi artık gelişmekte olan ülkelere kayıyor. BRICS ülkeleri, toplamda 77 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşarak Batı'nın öncülüğündeki G7’yi geride bırakmış durumda. Küresel ticarette %40’lık paya ulaşan BRICS ülkeleri, çok kutuplu yeni düzenin ana taşıyıcıları olarak öne çıkıyor.
Putin ayrıca BRICS içi ticarette ulusal para birimlerinin kullanımının hızla arttığını vurguladı. Rusya'nın, geçtiğimiz yıl BRICS ülkeleriyle yaptığı işlemlerde %90 oranında ruble ve dost ülkelerin yerel para birimlerini kullandığı açıklandı. Bu oran, dolar merkezli ticari sistemin çözülmekte olduğuna işaret ediyor.

Azgın azınlıktan İslami değerleri tahkir eden figür! Akıncı Güç'ten eylem çağrısı
Azgın azınlıktan İslami değerleri tahkir eden figür! Akıncı Güç'ten eylem çağrısı
İçeriği Görüntüle

BRICS’in G7’yi ekonomik büyüklükte geride bırakması, yalnızca istatistiksel bir zafer değil, aynı zamanda Soğuk Savaş sonrası Batı merkezli kurulan uluslararası sistemin çözülüşünün sembolü olarak yorumlanıyor. Putin’in "liberal küreselleşme sona eriyor" vurgusu, bu çöküşün artık geri döndürülemez hale geldiğine işaret ediyor.
Mısır'ın savunma tedarikinde Çin’e yönelmesiyle şekillenen çok kutupluluk, şimdi ekonomik düzlemde de somutlaşıyor. Rusya'nın liderliğinde şekillenen BRICS hattı, Batı'nın askeri, ekonomik ve kültürel hegemonyasına karşı yükselen bir blok olarak dikkat çekiyor. Putin’in bu çıkışı, 21. yüzyılın güç merkezlerinin Washington’dan Şanghay’a, Berlin’den Sao Paulo’ya kaymakta olduğunun ilanı niteliğinde.