Suudiler Gazze planından çekildi
Suudi Arabistan'ın, Gazze'nin geleceğine ilişkin yürütülen uluslararası görüşmelerdeki rolünü asgari düzeye indirdiği bildirildi. Üst düzey bir İsrailli yetkiliye dayandırılan habere göre Riyad'ın bu kararında iki temel faktör rol oynadı: Birincisi, Suudi yönetiminin masaya dönmek için "Hamas'ın tamamen dağıtılması ve silahsızlandırılması" şartının karşılanmamış olması; ikincisi ise İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in sarf ettiği provokatif hakaretler.
Aynı İsrailli yetkili, Suudilerin çekilmesiyle İsrail'in şu anda "Hamas'ı siyasi olarak sahnede tutmaya" yönelik farklı çabalar yürüten Türkiye, Katar ve Mısır'dan oluşan bir blokla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Siyonist kibir, işbirlikçi planı vurdu
Suudi Arabistan'ın diplomatik ağırlığını geri çekmesi, Netanyahu kabinesi içindeki seslerin, terörist İsrail'in kendi müttefikleriyle yürüttüğü sürece bile nasıl zarar verdiğini ortaya koydu.
İsrailli yetkiliye göre, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in “Bırakın Suudiler deveye binmeye devam etsin” şeklindeki diplomatik teamülleri aşan ifadeleri, hem krallıkla gelecekte yürütülecek temaslara hem de ateşkes müzakerelerinde İsrail'in genel konumuna zarar verdi. Bu sözlerin ardından Netanyahu'nun ofisinin, Smotrich'i kamuoyu önünde özür dilemeye zorladığı da öğrenildi.
Riyad'ın tıpkı İsrail gibi Gazze'ye yönelik herhangi bir düzenlemenin Hamas'ın silahsızlandırılmasıyla başlamasını şart koştuğu, ancak Smotrich'in bu hakaretinin bardağı taşıran son damla olduğu ve Suudileri görüşmelere asgari düzeyde katılmaya ittiği vurgulandı.
"Jandarma" görevini üstlenen yok
Suudi Arabistan'ın ve diğer Arap ülkelerinin geri çekilmesi, Gazze'de İsrail adına "istikrar" sağlayacak bir uluslararası güç kurulması projesini de fiilen imkânsız hale getiriyor.
Daha önce de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Hamas askerî bir güç olarak varlığını sürdürdükçe Gazze'ye asker göndermeyi reddettiği bildirilmişti. Mısır'ın da, Hamas'la kendi birlikleri arasında doğrudan bir çatışma riskini görerek böyle bir konuşlanmaya sıcak bakmadığı biliniyor.
Bölgeye bir polis gücü göndermesi gündeme gelen Katar'ın dahi, Hamas'ı silahsızlandırma gibi "kirli" bir görevi üstlenme isteksizliği nedeniyle bu plandan geri durduğu kaydedildi.
Müzakerelere katılan bazı Arap ülkelerinin daha önce önerdiği, "İsrail ordusunun kontrolündeki bölgeler ile Hamas'ın denetimindeki alanlar arasında devriye gezecek hafif silahlı bir gözlem gücü" formülünün de bu son gelişmelerle tamamen geçerliliğini yitirdiği belirtildi.
