(...) Sosyolojik sekülerleşme yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Üstelik buna direnen muhafazakar kesimlerde bunlar yaşanıyor. Banka ve faiz ilişkileri gelişiyor. Ticaret ve sanayi faaliyetlerinde bunu korkusuzca yapıyorlar. Plaj kültürüne yerleşiyorlar. Tüketim, zevk, eğlence biçiminde süren bu dünyevileşme paketine dalıyorlar. Kıyılarda ve yaz günlerinde koyları ve otelleri arıyorlar. Hatta birçok otel inşa ediyorlar. Gündelik giyim kuşam, tüketim ve eğlenceler de sekülerleşiyor. Özellikle düğünler olgusu bunu açıkça ortaya koyuyor. Artık lüks düğünler yapılıyor. Kadın erkek iç içe ve hatta danslı düğünler yaygınlaşıyor.

Dindarlar, toplumun ve dünyanın genelinde yaygınlaşan gündelik hayatın sekülerleşme trendini kaçırmamaya çalışıyor. Sosyal medya ve popüler kültürün de önemli bir etkisi var. Zevk, egoizm, lüks ve eğlence pompalayan bu platformlar insanın, toplumun ve evin bütün ücra köşelerine siniyor.

Bir tufan ki! Bir tufan ki!

Muhafazakârlarda yaşanan sekülerleşmeyi laik düzenin yüz yılık politikası ile açıklamak beyhude bir çaba. Sadece kendimizi rahatlatmaya yarar. Dindar benliğin dünyevileşme değişimi üzerine düşünmek zorundayız.

Ergün Yıldırım, Star