Suriye'nin güneyindeki Süveyde ilinde devlet otoritesini yeniden tesis etmek amacıyla operasyon yürüten Suriye ordusuna karşı İsrail'den provokatif bir hamle geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordusuna Süveyde bölgesine giren Suriye güçlerini hedef alma talimatı verdiğini duyurdu.

Bu talimat, Suriye ordusunun aşiretler arası çatışmaları sonlandırıp bölgede istikrarı sağlamaya çalıştığı bir dönemde geldi. Şam yönetimi, İsrail'in bu adımını, Suriye'nin iç işlerine açık bir müdahale ve bölgedeki "fitne ateşini" körükleyerek kaostan faydalanma çabası olarak nitelendirdi.

İsrail'in Bahanesi: "Dürzileri Korumak"

Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz tarafından yapılan ortak açıklamada, "Suriye'deki Dürzilerin zarar görmesini önlemeye kararlı oldukları" iddia edildi. Açıklamada, İsrail'in "Suriye sınırına bitişik bölgenin silahsızlandırılmasını sağlamak için hareket ettiği" belirtilerek, Suriye ordusunun bölgedeki varlığının "kararlaştırılmış askersizleştirme politikasına aykırı" olduğu öne sürüldü.

Ancak Şam'daki siyasi kaynaklar, İsrail'in asıl amacının Dürzileri korumak değil, Suriye'nin güneyinde kendi kontrolünde bir "tampon bölge" oluşturmak ve merkezi hükümetin otoritesini zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Kaynaklar, İsrail'in uzun süredir Dürzi toplumu ile merkezi yönetim arasına nifak tohumları ekmeye çalıştığını ve son olayları bu amacına ulaşmak için bir fırsat olarak kullandığını vurguluyor.

Bölgedeki gerilim, bir Dürzi esnafın kaçırılmasıyla başlayan yerel bir hadiseyle patlak vermiş, ancak İsrail'in bölgedeki Suriye tanklarını bombalamasıyla uluslararası bir boyut kazanmıştı.

Arka Plan: Bakü'deki Diplomatik Görüşmeler Sabote mi Ediliyor?

Batı Şeria'da Yahudi terörü, ilhak çalışmalarını hızlandırdı
Batı Şeria'da Yahudi terörü, ilhak çalışmalarını hızlandırdı
İçeriği Görüntüle

İsrail'in bu saldırgan tutumunun zamanlaması, Suriye ile İsrail arasında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yürütülen ve nadir bir diplomatik kapı aralayan görüşmelerin hemen sonrasına denk gelmesi dikkat çekiyor.

12-14 Temmuz tarihleri arasında Bakü'de, Suriye geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın ziyareti sırasında, bir Suriyeli ve bir İsrailli üst düzey yetkilinin ilk kez yüz yüze görüştüğü bildirilmişti. Bu görüşmelerin ana gündemini, İsrail'in 2024 sonrasında Golan Tepeleri'nde ve ateşkes hattının doğusunda işgal ettiği yeni noktalardan çekilmesi oluşturuyordu.

Şam yönetimi, bu görüşmelerde "toprak bütünlüğü" ilkesi doğrultusunda İsrail'in 1974 ateşkes hattına dönmesini talep ederken, İsrail tarafının ise işgal ettiği stratejik noktaları kalıcı olarak elinde tutmak istediği öğrenilmişti.

Analistler, İsrail'in Süveyde'deki gerilimi tırmandırarak ve askeri müdahale tehdidinde bulunarak, Bakü'deki diplomatik süreci baltalamayı ve müzakere masasında elini güçlendirmeyi amaçladığını değerlendiriyor. İsrail, "sınırında Hamas benzeri bir saldırı tehdidi olduğu" yönündeki asılsız iddialarla işgalini meşrulaştırmaya çalışırken, Suriye ordusunun kendi topraklarındaki meşru güvenlik operasyonunu bir tehdit olarak lanse ediyor.

Suriye hükümeti ise, tüm dış müdahalelere ve provokasyonlara rağmen toprak bütünlüğünden taviz vermeyeceğini ve ülkenin her karışında devlet otoritesini yeniden tesis etme kararlılığını sürdüreceğini yineliyor.