Dün sabah, 10 liraya aldığınız tükenmez kaleme, bu sabah 46 lira keyfi fiyat koyan terbiyesiz satıcıyı, vatandaş kime ve nereye şikayet etsin? Yoksa kavga mı etsin?

Ya fahri müfettişler kullanalım ya da her mahallede devriye sistemi.

Yani kontrol, ihbar ve ağır cezalar getirelim.

Yoksa maaşlara zam neye yarar?

***

Efendim polisiye tedbirlerle olmaz.

E neyle olur?

Madem polisiye tedbirlerle olmaz, kaçakçıyı niye kodese tıkıyorsun? Vergi yüzsüzünü niye cezalandırıyorsun? Bu kanunlar niye var? Sahte para basana niye bu ağır yaptırımlar?

- Polisiye tedbirlerle olmazmış.

Neyle olur?

Eğitimle mi?

Avrupalı esnaf çok mu eğitimli? Onlar niye keyfi fahiş fiyat uygulayamıyorlar?

Yahudiyi yenmek! Yahudiyi yenmek!

- Efendim Türkiye çok pahalı.

Avrupa çok mu ucuz?

***

Pahalılığın bile bir raconu vardır.

Ama bâri bilirsin.

İşine gelmiyorsa almazsın.

Bizimki öyle değil ki.

Dün 5 liraya aldığın mal, hangi sebepleyse, bugün 55 lira.

Nasıl?

- Su gibi ucuz.

Yahu bir bardak suyu kaç paraya içtiğinin farkında mısın?

***

Paradan 6 sıfır atılınca ne kadar sevinmiştik?

Şimdi ne yapacağız?

Bir 3 sıfır daha mı atalım?

- Ayıptır ayıp.

Meyve ve sebze cenneti olan yurdumda, şu etiketlere bir bakar mısınız?

***

Zavallı devlet.

En iyi niyetiyle maaşlara zam yapıyor ama yaptığı o zam da bu yüzden işe yaramıyor.

Yazık değil mi?

Hem devlete yazık, hem vatandaşa.

***

Ben onu bunu bilmem.

Vatandaş, çarşı pazarda devleti hissetmek istiyor... Devletin kadife kaplı demir yumruğu bu işin tek çaresidir. Başka masal dinlemem. Ekonomistler hiç kusura bakmasın.

Rauf Tamer, Hürriyet