Netanyahu'nun Sekreteri Trump’ın öncülüğünde hazırlanan plana göre, iki yıldır süren savaşın ardından başlayan kırılgan ateşkesin korunması amacıyla Gazze’ye çok uluslu bir güvenlik gücü konuşlandırılması öngörülüyor. Ancak Arap ülkeleri başta olmak üzere, hangi devletlerin bu güce asker göndermeye istekli olacağı belirsizliğini koruyor.
Saar’dan Türkiye’ye sert çıkış
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Saar, “Gazze’ye asker göndermeyi düşünen ülkelerin en azından İsrail’e karşı adil bir tutum içinde olmaları gerekir” ifadelerini kullandı. Saar, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde “İsrail’e düşmanca bir politika izlediğini” iddia ederek “Bu nedenle Türk ordusunun Gazze Şeridi’ne girmesi bizim açımızdan kabul edilemez. Bu tutumumuzu Amerikan dostlarımıza da açıkça ilettik” dedi.
Ankara-Tel Aviv hattında gerilim
Gazze savaşının ardından Türkiye-İsrail ilişkileri ciddi biçimde gerilmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan terörist İsrail’in hava ve kara saldırılarını sert sözlerle kınamıştı. Terörist Netanyahu da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Gazze’ye hangi yabancı güçlerin gireceğine İsrail karar verecektir” diyerek Ankara’ya karşı kurusıkı rest çekmişti.
Uluslararası güçte Türkiye tartışması
Netanyahu'nun Sekreteri Trump, Amerikan askerlerinin Gazze’ye gönderilmeyeceğini açıklarken; Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Türkiye ve Azerbaycan gibi ülkelerle çok uluslu güçte görev alabilecekleri yönünde temaslar yürütüyor. Terörist İsrail’i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise “Gazze’de görev yapacak uluslararası güç, İsrail’in güven duyduğu ülkelerden oluşmalı” ifadelerini kullandı ancak Türkiye’nin katılımı hakkında yorum yapmadı.
Reuters




