Türk donanması, izinsiz araştırma girişimine anında karşılık verdi
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Cebelitarık bayraklı “Fugro Gauss” araştırma gemisi ile Türkiye’nin kıta sahanlığında izinsiz faaliyet yürütme girişimi, Türk Deniz Kuvvetleri’nin anında ve kararlı müdahalesiyle sonuçsuz bırakıldı. Akdeniz’deki egemenlik haklarını titizlikle koruyan Türkiye, bu olayla bir kez daha “Mavi Vatan” doktrini çerçevesinde kararlılığını ortaya koydu.
İzinsiz NAVTEX ilanı
5 Ağustos 2025 tarihinde GKRY, “EMC” isimli fiberoptik kablo projesi kapsamında “Fugro Gauss” araştırma gemisinin Türkiye’nin kıta sahanlığında faaliyet göstereceğini duyuran bir NAVTEX yayımladı. Ancak bu ilan, Türkiye ile herhangi bir koordinasyon sağlanmadan yapıldığı için hukuken geçersizdi. Türk makamları, daha önce Birleşmiş Milletler’e yapılan bildirimler gereği, söz konusu bölgelerde bilimsel araştırma ya da kablo döşeme faaliyetleri için Ankara’nın açık onayının zorunlu olduğunu defalarca vurgulamıştı.
Doğu Akdeniz’de yaşanan bu gerilim, aslında bölgedeki güç mücadelesinin güncel bir yansıması. GKRY, AB üyeliğini ve uluslararası bağlantılarını kullanarak, Türkiye’yi devre dışı bırakacak adımlar atmayı hedefliyor. Ancak Türkiye, Mavi Vatan sınırları içinde tek taraflı faaliyetlere izin vermeyeceğini net şekilde ortaya koyuyor. “Fugro Gauss” vakası, sadece bir kablo döşeme çalışması değil; egemenlik alanlarını test etmeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriliyor.
Anında askeri müdahale
Türk Deniz Kuvvetleri, Rum tarafının izinsiz NAVTEX ilanının ardından vakit kaybetmeden harekete geçti. Bölgede görevli savaş gemileri ve deniz karakol uçağı, araştırma gemisine uyarıda bulunarak faaliyetlerini durdurmasını sağladı. Bu müdahale, sadece teknik bir önleme değil, aynı zamanda Türkiye’nin deniz yetki alanlarını koruma iradesinin sahadaki somut göstergesi oldu.
Hukuki zemin
Dışişleri Bakanlığı, olayın ardından yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin 18 Mart 2020 itibarıyla Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığı sınırlarının uluslararası hukuk nezdinde geçerli olduğunu hatırlattı. Bu çerçevede, Türkiye’nin izni olmadan yürütülen her türlü deniz altı araştırması veya kablo döşeme faaliyetinin hukuksuz olduğu belirtildi. Söz konusu “EMC” projesi de bu kapsamda Ankara’nın onayına tabi.
Önceki girişimler ve Türkiye’nin tavrı
Bu tür hamleler, son dönemde artan bir seyir izliyor. 2024 Temmuz’unda Yunanistan, Kerpe açıklarında benzer bir girişimde bulunmuş, Türk donanması tarafından geri püskürtülmüştü. Buna karşın, diplomatik kanallar üzerinden yürütülen “Blue Raman” projesi, Türkiye’nin onayı alınarak sorunsuz şekilde uygulanmıştı. Bu durum, Ankara’nın tavrının keyfî değil, hukuka ve karşılıklı rızaya dayalı olduğunu gösteriyor.
Stratejik mesaj
Mavi Vatan doktrini çerçevesinde Türkiye, Akdeniz’deki kıta sahanlığı üzerinde hem hukuki hem fiili egemenlik haklarını kararlılıkla savunmaya devam ediyor. Rum kesiminin ve onu destekleyen aktörlerin, izinsiz girişimlerle Türkiye’yi sahadan dışlama çabaları, donanmanın aktif varlığı ve hızlı reaksiyonu sayesinde boşa çıkarılıyor. Son gelişme, hem bölgesel dengelere hem de Türkiye’nin deniz politikalarına yönelik net bir mesaj niteliği taşıyor.




