Türkiye'deki seçimler hakkında konuşmak istiyorum. Önümüzde seçilme ihtimali olan iki aday var. Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan; o büyük bir adam. Diğeri ise Türkiye’deki bir azınlığa mensup olan bir Alevi. Dolayısıyla Türk halkının onu seçeceğini zannetmiyorum. Aday olabilecek başka insanlar da vardı ve muhalefetin Erdoğan'ı yenmek için iyi bir şansı vardı; fakat bunu teptiler. Elbette böyle olmasını, bu ihtimalin gerçekleşmesini istemiyordum; çünkü Erdoğan'ı destekliyorum. Kendisi benimle her zaman dayanışma içinde oldu. Ama seçimlerde nasıl bir neticenin çıkacağını kimse bilmiyor. Türkiye'de kesinlikle barış ve saygı olmalı, şiddet olmamalı. Herkes kendi siyasi çizgisini gösteriyor ve ne olursa olsun, özellikle de Erdoğan yeniden seçilirse, ümid ediyorum öyle olur, ülkede biraz temizlik olacaktır. Depremden sonra sistemde sorunlar olduğu görüldü ve ülkenin düzene girmesi gerekiyor. Türkiye'de yozlaşma var. Erdoğan yozlaşmış bir adam değil; Türk halkı da öyle değil. Ama Türkiye'de sistemden dolayı bir yozlaşma geleneği var.

Venezuela'da da bu var. Biz bir devrim yaptık, sol bir devrim. Yolsuzluk yapan bazı insanlar tutuklandı; ama ben hâlâ buradayım. Beni hapisten çıkarmaya çalışmak yerine, hapiste yaşamamı istiyorlar. Çünkü ben önemli bir insanım, belki de tarihteki en ünlü Venezuelalıyım. Orada tesir sahibi olmamdan korkuyorlar. Yozlaşmış insanları eleştireceğim ve onlarla mücadele edeceğim için beni istemiyorlar. Unutmamalıyız ki, Türkiye halkı da Venezuela halkı gibi barış istiyor, dostluk istiyor, daha iyi yaşamak istiyor. 7 milyondan fazla Venezuelalı göç etti ve bunların çoğu yasadışı göçmen. Birçoğu Şili'ye oradan da Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. Bu gerçekten inanılmaz; çünkü Venezuela dünyanın en zengin ülkesi. Birçok kez Venezüella'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğunu söyledim. Dünyanın en büyük petrol ve su rezervine sahip bu ülke… Ben bir şey icat etmiyorum. Şimdi Venezuela'da su ile alakalı da bir sorun var. Ne olacağını bilmiyoruz; ama bence yolsuzluk yapan insanlar Venezuela Devlet Başkanı tarafından mutlaka temizlenmeli. Ümid ediyorum geri döner ve uluslararası tecrübelerimle hükümete iktidarda kalması ve hatalarını düzeltmesi için yardımcı olurum.

Batı basınında Türkiye hakkında çok fazla makale var ve tüm makalelerde Türk hükümetine ve Erdoğan'a karşı olduklarını beyan ediyorlar. Niçin Erdoğan'a karşılar? Çünkü o bir vatansever, o gerçek bir Müslüman… Türk halkı Türkiye'nin bir CIA ajanı tarafından yönetilmesini istemiyor. Burası artık özgür bir ülke. Tabii ki Erdoğan bir CIA ajanı değil, o iyi bir adam. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarda kalmasını tercih ediyorum. Ümid ederim böyle olur. Kim bilir neler olacak, ama ne olacaksa Allah'ın takdiri olacak.

Türk halkı hala mücadele ediyor. Ayrıca Türkiye'de başta Suriyeliler olmak üzere birkaç milyon yabancı var. Onun dışında Hintliler, Pakistanlılar, Afganlar da var. Bu insanlarla ne yapılacak? Onlara kesinlikle yardım edilmeli; ama Türkiye onları sonsuza kadar Türkiye'de tutamaz. Onlar da Türkiye'de kalmak istemiyor zaten. Yurtdışına, özellikle de Avrupa Birliği'ne gitmek istiyorlar. Türkiye'de bir hükümet değişikliği olursa ne olacak? Onu da kimse bilmiyor.

Türkiye’de birkaç millet var. Türk milleti bunların başında geliyor. Çok büyük bir nüfusa sahip olan Kürt milleti de var. Türkler ve Kürtler arasında artık mücadele olmamalı. Kürtler mücadelelerini legal siyasî planda sürdürmeliler. Diğer taraftan Ermenilerle alakalı sorunlar var bölgede. Ermenilerle yaşanan problemler barışçıl bir şekilde, dostane bir şekilde bir an önce çözülmeli. Ermeni aşırılıkçıların burada ve orada, özellikle Dağlık Karabağ'da sorun yaratmaya devam etmelerine izin vermemeliyiz. Azeriler, kötü insanlar değil ve Ermenilerle aralarındaki savaş devam ediyor. Bu savaş da mutlaka durdurulmalı ve barış tesis edilmeli.

Allahü Ekber!

06.05.2023