30 Ocak 1932 tarihinde ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okundu. İslâm’ı ve Müslümanları bu topraklardan silmeyi görev edinen Batıcı Kemalistler, bu sürecin akabinde Kur’an-ı Kerim’i “Türkçeleştirme” çalışmalarına başladı.

3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi'nde, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu. Bir “ses sanatçısı” Dolmabahçe Sarayı’nda saz eşliğinde “ezan” okudu. M. Kemal de bu “etkinliğe” katıldı.

1932 yılının Temmuz tarihinde ise Türkçe ezan resmiyet kazandı, Diyanet'in yayınladığı genelge ile ülkenin her yerinde uygulamaya koyuldu. 1941 yılında ise ezanın aslî lisanında okunması yasağı uygulamaya konuldu.

İslâm’ı Anadolu’dan silmek, silemiyorsa da Müslümanların anlayışlarını iğdiş etmek isteyen Batıcılar, “İslâm’da reform” başlığı altında, MEB’in öncülüğünde komisyon çalışmaları tertipledi. Bu komisyonda alınan kararlar İslâm’ın Hıristiyanlaştırılması maksadı güdüldüğünü fâş etti.

Komisyonda şu kurallara uyulması emredildi:

1- Oturacak sıraları, gardıropları olan temiz, düzenli camilere ihtiyaç vardır. Halk buralara temiz ayakkabıları ile girecek.

2- Bütün dua ve hutbeler Arapça değil, ulusal dilde (Türkçe) olmalıdır. Camilerin iyi yetişmiş müzisyen ve müzik aletlerine ihtiyacı vardır. Modern ve kutsal enstrümantal müzik ihtiyacı acildir.

3- Basılı hutbe dizileri yerine, felsefe eğitimli vaizlerin yetkisinde dini rehberliğe geçilmelidir.

Müslümanlar bu küfre karşı mücadele verdi

Arapça ezanın yasaklandığı dönemlerde Müslümanlar bu küfre karşı boş durmadı ve ülkenin her yerinde Arapça ezan okudu. Türkçe ezan okumayanlar, “deli, meczup, maznun, yobaz, cahil” yaftasıyla tutuklanıp derdest edildi, hapse atıldı, hatta idam edildi.

Müslümanlara yapılan bu baskı da bizzat Mustafa Kemal tarafından gerçekleşti. O Arapça ezan okuyanlar için “cahil mürteciler” ifadesini kullanmış ve Cumhuriyet adliyesinin pençesinden kurtulamayacaklarını da gazetelere demeç vererek ihtar etmişti.

O dönemlerde gazetelerin manşetleri de ezanı aslıyla okuyanların haberleriyle doldu taştı. Batıcı rejim meddahı gazeteler, sırf ezanı aslî diliyle okudukları için haberlerinde Müslümanları aşağıladı, küçük düşürdü, o “tüm dinlere saygılı” dedikleri aslında ise İslâm düşmanlığı olan laikliğe imanlarını bir kez daha yineledi.

İşgalcilerin yapamayacağını Kemalist rejim yaptı

Şimdi o dönemde Batıcı gazetelerin Türkçe ezana hazırlık ve ezanı aslıyla okuyanlar hakkındaki manşetlerinin bir kısmını sizlerle paylaşalım:

28 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi: Türkçe ezan dünden itibaren derslere başlandı.

19 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi: Küstah Hatip. Bursa Ulu Camii’de Türkçe ezan okunması aleyhinde hutbe okuyan hafız Tevfik Ef. hatiplikten azledilmiş, bir sıfatı kalmadığı için de sarığı başından çıkarılmıştır.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLA