Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Haziran'daki konuşmasında çalışmanın önemine dikkat çekerek, "1 Temmuz'da başlatacağımız tarım sayımı ile arazi büyüklüğünden ürün desenine, hayvancılıktan makine parkına kadar tüm verileri güncelleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, bu girişimi "Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı tarım sayımı" olarak nitelendirdi. Tüm çiftçileri, Bakanlık ve TÜİK koordinasyonunda yürütülecek bu çalışmaya destek olmaya davet etti.

Türkiye'de en son 2001 yılında yapılan genel tarım sayımının ardından geçen 24 senede, tarımsal yapıdaki değişimlerin güncel ve güvenilir verilerle ortaya konulması stratejik bir gereklilik haline gelmişti. 2006 ve 2016 yıllarında yalnızca örneklem anketleriyle sınırlı kalan çalışmaların aksine, 2025 sayımı tüm tarımsal işletmeleri kapsayacak şekilde "tamsayım" esasıyla gerçekleştirilecek.

2001 sayımında yaklaşık 27 bin geçici saymanla ve kağıt anketlerle 3,1 milyon işletme verisi toplanırken, yeni sayımda 5 binden fazla TÜİK ve Bakanlık personeli, 973 il/ilçe bürosuyla sahada olacak. Çalışmanın en ayırt edici özelliklerinden biri, hibrit bir model benimsemesi olacak. Çiftçiler, randevu sistemiyle sayım bürolarında yüz yüze görüşmenin yanı sıra, e-Devlet üzerinden 150'den fazla sorudan oluşan anket formunu kendileri de doldurabilecek. Ayrıca, telefonla veri toplama yöntemi de kullanılacak.

Bu modern yaklaşım, beyan edilen bilgilerin anlık olarak idari kayıtlarla çapraz kontrolüne olanak tanıyacak. Hayvanların küpe numaraları, traktör ve biçerdöverlerin plaka ve şasi bilgileri, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ve vergi kayıtları gibi mevcut veritabanlarıyla yapılacak entegrasyon, verinin güvenilirliğini en üst düzeye çıkaracak.

Adım Adım Sayım Takvimi

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile çerçevesi çizilen sayım, üç ana aşamada yürütülecek:

1. Ön Hazırlık (Tamamlandı): Bu aşamada, uydu görüntüleri ve tapu verileri gibi teknolojik imkanlar kullanılarak mevcut idari kayıtlarda yer almayan tarım arazileri ve bu arazilerdeki tarımsal faaliyetler tespit edildi.

2. Tamsayım (1 Temmuz – 31 Aralık 2025): Altı ay sürecek bu ana fazda, SMS ile randevu verilen işletmelerden yüz yüze, e-Devlet veya telefonla arazi yapısı, ürün deseni, hayvan envanteri ve mekanik donanım gibi temel veriler toplanacak.

3. Örneklem ve Derinleştirme (2026): İlk fazda elde edilen veriler ışığında, 2026 yılında seçilmiş örnek bir kitle üzerinde daha detaylı analizler yapılacak. Bu aşamada işletme ekonomisi, girdi-çıktı dengesi, işgücü dağılımı ve finansman kaynakları gibi ekonomik göstergeler ölçülecek. Ön sonuçların 2026'nın ikinci yarısında, ayrıntılı mikro verilerin ise 2027 başında yayımlanması hedefleniyor.

Toplanacak Veriler Geleceğin Tarım Politikalarını Şekillendirecek

Sayım neticesinde elde edilecek zengin veri seti, Türkiye'nin tarım politikalarına yön verecek:

· Arazi ve Ürün Bilgileri: Parsel büyüklükleri, mülkiyet ve kiralama durumu, ürün desenleri ve toprak koruma uygulamaları.

ABD'den Albanese'nin Gazze soruşturmasına müdahale
ABD'den Albanese'nin Gazze soruşturmasına müdahale
İçeriği Görüntüle

· Hayvancılık: Tür ve ırk bazında hayvan envanteri ile barınakların kapasitesi ve özellikleri.

· Tarımsal Mekanizasyon: Traktör, biçerdöver gibi araçların plaka ve şasi bilgileri dahil olmak üzere detaylı makine parkı envanteri.

· Sulama ve Yönetim: Sulama sistemlerinin türü ve yaygınlığı gibi kritik veriler.

· Ekonomik ve Sosyal Veriler: İşgücü yapısı, finansal kaynaklar ve işletmelerin ekonomik performansı.

Stratejik Önemi: AB Uyumu ve Sürdürülebilirlik

Bu kapsamlı çalışma, sadece ulusal ihtiyaçlar için değil, aynı zamanda uluslararası yükümlülükler açısından da büyük önem taşıyor. Sayımdan elde edilecek veriler, 2026 yılı itibarıyla Avrupa Birliği'nin (AB) "Çiftlik Yapı Anketleri" (Farm Structure Survey - FSS) ile tam uyumlu ve karşılaştırılabilir olacak. Bu, Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri kapsamındaki tarım faslının önemli bir teknik şartının karşılanması anlamına geliyor.

Ayrıca, uydu tabanlı coğrafi verilerle desteklenecek sayım sonuçları, Türkiye'de ilk kez çiftçi düzeyinde karbon ve su ayak izi haritalarının çıkarılmasına olanak tanıyacak. Bu veriler, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının planlanması için bilimsel bir temel oluşturacak.