Siyonist kalemden "Türkiye galip geldi" tespiti
Analizde, PKK’nın silah bırakması, "Türkiye'yi durduran son bariyer de çöktü" sözleriyle duyuruldu. Yıllardır Türkiye'nin enerjisini içeride tüketmesi için beslenen unsurların tasfiyesinin bir "jest değil, dönüm noktası" olduğunu belirten Adiri, "Karşı konulmadan ve eğilmeden, Türkiye galip çıktı" ifadeleriyle siyonist mahfillerdeki bozgunu tescilledi.
Yazıda, Türkiye'nin PKK’dan kurtulmasıyla birlikte bütün gücünü ve dikkatini bölgeye yönelttiği ve bir "güç merkezi" olarak ortaya çıktığı vurgulandı. Savunma sanayiinden Libya ve Doğu Akdeniz'deki askerî varlığına, ‘NATO-Rusya arasındaki denge siyaseti’nden ABD'nin bölgesel meseleleri Ankara üzerinden yürütmek zorunda kalmasına kadar bir dizi gelişme, İsrail'in nasıl "dışlanmış" ve "yalnızlaşmış" olduğunun kanıtları olarak sıralandı.
Analizdeki en dikkat çekici itiraflardan biri de diplomatik alanda yaşandı. "Yeni düzenin çarkları çoktan hareket ediyor" denilen yazıda, şu ifadelere yer verildi: "Ankara, bölgenin güvenlik mimarı haline geldi. Bir zamanlar Washington veya Kahire'nin elindeki dosyalar artık Türkiye'deki Amerikan büyükelçisinin önünde. Suriye, Lübnan ve hatta Hamas'la arabuluculuk... Bütün kanallar Türkiye'den geçiyor. Ortadoğu'nun diplomasi dili giderek Ankara ağzıyla şekilleniyor."
Türkiye’ye karşı yeni ittifak arayışı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'i "Nazi Almanyası"na benzetmesi ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Sorun Filistin değil, İsrail'dir" şeklindeki tavrının krizi derinleştirdiğini yazan Jonathan Adiri, çareyi Türkiye'ye karşı bir "şer ittifakı" kurmakta buldu.
Analizde, İsrail'e acil olarak şu yol haritası çizildi: "Yunanistan, Kıbrıs, Mısır ve Suudi Arabistan gibi Türk hırslarından aynı ölçüde endişe duyan ülkelerle ortaklıklar derinleştirilmeli. Ankara'ya Filistin sahasında kesinlikle resmi bir rol verilmemeli."
Yazı, "Artık bu bir varsayım değil. Soğuk savaş fiilen başladı" tespitiyle sona eriyor. Bu analiz, İsrail'in Türkiye ile askerî bir çatışmayı göze alamadığını ancak diplomatik ve stratejik bir savaşın içine sürüklendiğini işaret etmesi bakımından da dikkat çekici.