Terörist İsrail’in Gazze Şeridi’nden 153 Filistinliyi çıkartıp Kenya aktarmalı bir hat üzerinden Güney Afrika’ya yönlendirmesi, hem Pretoria’nın hem de Filistin makamlarının soruşturma başlattığı karmaşık bir diplomatik vakaya dönüştü. Süreç, Gazze’nin güneyindeki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısında başladı. Filistinliler, burada İsrail tarafına geçirildi ve iddialara göre “Al‑Majd” adlı bir kuruluş tarafından otobüslere bindirilerek Eilat’taki Ramon Havalimanı’na götürüldü. İsrail ordusu da bu gruba havaalanına kadar eşlik etti.

Kenya'dan aktarma yaptırarak Filistinlileri Güney Afrika'ya yolladılar

Ramon Havalimanı’ndan Nairobi’ye uçak kaldırıldı, ardından grup Kenya aktarmalı olarak 13 Kasım’da Johannesburg O.R. Tambo Havalimanı’na indi. Ancak inişten sonra bir sorun patladı: Yolcuların pasaportlarında İsrail çıkış damgası yoktu. Güney Afrika sınır güvenliği, hukuken giriş işlemi yapamayınca 153 Filistinliyi yaklaşık 13 saat boyunca uçakta ve havaalanının kontrollü alanlarında bekletmek zorunda kaldı.

Terörist İsrail ordusunda asker krizi kritikleşti: İntihar vakaları devam ediyor
Terörist İsrail ordusunda asker krizi kritikleşti: İntihar vakaları devam ediyor
İçeriği Görüntüle

Filistin büyükelçiliği halkını sahtekarlara karşı uyardı

Filistin’in Pretoria Büyükelçiliği, bu seyahatin Gazze’deki çaresiz insanları kandıran, onlardan para toplayan, hiçbir resmi koordinasyona sahip olmayan kayıt dışı ve yanıltıcı bir kuruluş tarafından organize edildiğini açıkladı. Büyükelçilik, “Bu kuruluş soykırımın mağduriyetinden faydalanıyor, mesuliyeti üstlenmekten kaçıyor” diyerek Gazze halkını uyardı.

Güney Afrika Filistinlileri geri çevirmedi

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, vakayı “gizemli bir şekilde uçağa bindirilip ülkeye getirilen” bir grup olarak nitelendirdi ve devletin meseleyi tüm boyutlarıyla araştırdığını söyledi. Ancak Ramaphosa, pasaport ve belge eksikliklerine rağmen Filistinlileri geri çevirmediklerini, “merhamet ve dayanışma” gereği kabul ettiklerini vurguladı.

Güney Afrika İçişleri Bakanlığı, sınır kontrollerinde çıkış damgası eksikliği, konaklama adresi belirsizliği ve dönüş bileti yokluğu tespit edildiğini; doğrulama tamamlanınca Filistinlilerin iltica başvurusu yapmadığının anlaşıldığını duyurdu. Konaklama garantisi sağlanınca 130 kişiye 90 günlük vizesiz giriş izni verildi, 23 kişi ise başka ülkelere geçti.

Terörist İsrail itiraf etti

Sürgün operasyonunun detayları İsrail basınına da yansıdı. Haaretz, Filistinlilerin sabah erken saatlerde Kerem Ebu Salim’den çıkarılıp Al-Majd isimli kuruluş tarafından organize edilen otobüslerle Ramon Havalimanı’na taşındığını, ordunun da konvoyu takip ettiğini yazdı. Yerel basına konuşan bir İsrailli askeri yetkili, Al-Majd’ın grubu sınıra getirdiğini ve uçuşun buradan düzenlendiğini iddia etti.

Etnik temizliğin parçası

Güney Afrika merkezli insanî yardım kuruluşu Gift of the Giversın başkanı Imtiaz Sooliman, Filistinlilerin nereye götürüldüklerini bile bilmeden hareket ettiklerini, bunun İsrail’in etnik temizlik sürecinin yeni bir aracı gibi göründüğünü söyledi. Bazı Güney Afrikalı STK’lar da Al-Majd’ın İsrail bağlantılı olduğuna ve Gazze’den kontrollü sürgün operasyonları yürüttüğüne dikkat çekti.

İsrail ordusuna bağlı COGAT ise Filistinlilerin Gazze’den ayrılmasının, “üçüncü bir ülkenin onları kabul edeceğine dair onay” sonrası gerçekleştiğini öne sürdü. Ancak bu ülkenin kim olduğu açıklanmadı. Dahası, İsrail’in Filistinlilerin pasaportuna çıkış damgası vurmamış olması, Güney Afrika’nın giriş işlemlerini saatlerce kilitleyerek vakayı daha da şüpheli hâle getirdi.

İsrail Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı konu hakkında sessizliğini korurken; Pretoria, Filistin Büyükelçiliğinin uyarılarını, Al-Majd hakkındaki iddiaları ve İsrail’in resmî sorumluluğunu araştırmayı sürdürüyor.

Olay, bir yandan Gazze’de iki yıldır süren soykırım kampanyası, zorla yerinden etme ve sürgün politikalarıyla yürütüldüğünü gösterirken; diğer yandan kayıt dışı kuruluşların insani krizleri ticarete dönüştürdüğü fırsatçılığını gün yüzüne çıkardı. Güney Afrika yönetimi, “soruşturmayı tamamlarken savunmasız kişilerin onurunu koruma” ilkesini sürdüreceğini açıkladı.

AA, TV5