Wikoff, diplomatik baskının, Husilerin gemilere yönelik saldırıları durdurmalarını sağlayabileceğine dair umudunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından aktardığına göre, bu ay başında göreve gelen Wikoff, Al Monitor’a verdiği demeçte şunları söyledi;

Husiler, şu anda bizim onlara karşı eylemlerimize rağmen terör faaliyetlerini sürdürüyor. Onları caydıramadık. Yaptığımız şeyin, diplomasi ve uluslararası toplumun onlara, yaptıklarını durdurmaları için baskı yapmasına olanak sağlayacağını umuyoruz.

Husileri zayıflatma girişimlerinde başarının zorluğunu kabul eden Wikoff, “Husilerin yeteneklerini zayıflatmayı başardığımızı söylemek zor. Ama onların çalışma şekillerini kesinlikle değiştirdik” dedi.

Husilerin askeri teknolojilere sahip olduğunu ve bunları geliştirmek için başka taraflardan yardım aldıklarını, Kızıldeniz’in güney bölgesini tehlikeye atacak saldırılar yapma kabiliyetine sahip olduklarını vurgulayan Wikoff, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;

Askeri teknikler konusunda mutlaka yardım alıyorlar. Balistik füzeler, seyir füzeleri, silahlı insansız hava araçlarını tek başlarına geliştirmiyorlar. Husilerin, Kızıldeniz’in güney bölgesini karadan, denizden veya havadan tehdit edebilmesinin birçok yolu var. Onların askeri malzemeye erişimlerini yavaşlatmak için elimizden geleni yapıyoruz.

ABD ve İngiltere, grubun seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atma ve küresel ticareti tehdit etme kabiliyetini bozmak ve zayıflatmak amacıyla, İran’la müttefik Husi milislerin bölgelerine birçok kez hava saldırıları düzenledi.

Çin bu sefer Filistin'de devrede: "Hamas ve El Fetih birleşme görüşmeleri konusunda anlaştı" Çin bu sefer Filistin'de devrede: "Hamas ve El Fetih birleşme görüşmeleri konusunda anlaştı"

Husiler, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırısı altında olan Gazze Şeridi’yle dayanışma amacıyla, İsrailli şirketlerin sahibi olduğu, işlettiği gemileri veya İsrail’e giden ve İsrail’den mal taşıyan gemileri hedef aldıklarını açıklıyor.