Vatikan'dan Fon Masasına: Diplomatik Şovun Ekonomik Yansıması
Papa’nın cenaze töreninde verilen “ikili görüntüler”, kısa sürede ekonomik bir anlaşmaya dönüştü. ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky arasında kurulan yeni diplomatik temas, “Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu” adı altında ekonomik iş birliğiyle sonuçlandı.
ABD, bu fonla Ukrayna'nın yeraltı kaynaklarına ulaşım imkânı kazanırken, anlaşma “iki taraflı kazanç” gibi sunulsa da, açıkça ABD çıkarlarını gözeten bir yapı içeriyor.
Anlaşmanın Detayları: Fon, Yönetim ve Erişim
- Fon %50 ABD, %50 Ukrayna ortaklığıyla kurulacak. Yönetimde oy üstünlüğü olmayacak gibi görünse de fiilî denge ABD lehine şekillenebilir.
- Ukrayna kaynaklarının mülkiyeti kağıt üzerinde Ukrayna’da kalacak, ancak ruhsat gelirlerinin %50’si ABD kontrolündeki fona aktarılacak.
- İlk 10 yıl boyunca elde edilecek kâr, Ukrayna’nın yeniden inşasında kullanılacak. Ancak bu süreç boyunca ABD’nin altyapı ve teknoloji yatırımları yoluyla alanda fiilen söz sahibi olması bekleniyor.
- ABD Uluslararası Kalkınma Finans Kurumu (DFC), fonu finanse edecek; ABD ve AB merkezli şirketlerin Ukrayna’ya yönlendirilmesinde aktif rol üstlenecek.
Stratejik Mineraller ABD’nin Radarında
Ukrayna’nın 2,5 milyar yıllık jeolojik zenginliği, anlaşmanın merkezinde yer alıyor. Özellikle lityum, grafit, titanyum, uranyum ve nadir toprak elementleri, ABD’nin enerji ve savunma endüstrisinin bağımlı olduğu alanlar.
- Donetsk, Kirovograd ve Nikopol bölgelerinde yüksek rezervli lityum ve manganez yatakları bulunuyor.
- Avrupa’nın en büyük uranyum rezervi de Ukrayna’da yer alıyor.
Bu kaynaklar, yeşil enerji dönüşümünde ve elektrikli araçlarda hayati rol oynarken, ABD bu anlaşmayla Çin’e olan bağımlılığını azaltmayı ve tedarik zincirinde inisiyatifi eline almayı hedefliyor.
Rusya’yla Gerginlik Daha da Derinleşebilir
ABD ile Ukrayna arasında yapılan bu anlaşma, Rusya’ya açık bir mesaj niteliğinde. Kritik madenlerin ve enerji sahalarının bir kısmı hâlâ Rusya'nın etkisinde olan doğu bölgelerde bulunuyor. Bu durum, fon kapsamındaki uygulamalarda yeni gerilimlerin kapısını aralayabilir.
Ukrayna lideri Zelensky, “Rusya ABD'nin ateşkes teklifini görmezden geliyor” diyerek, askeri cephede de tansiyonun artabileceğine işaret etti.
Yeniden Yapılanma mı, Kaynak Transferi mi?
ABD, çevre regülasyonları ve iç politik kısıtlamalar nedeniyle kendi topraklarındaki madenleri işletemiyor. Bu nedenle Ukrayna gibi “açık saha” ülkeler, Batı sermayesinin gözdesi haline geliyor.
Anlaşma her ne kadar Ukrayna’nın kalkınmasına destek sunuyor gibi görünse de, bölgedeki doğal zenginliklerin Batı kontrolüne geçmesi, ülkenin ekonomik egemenliği üzerinde soru işaretleri doğuruyor.
Kazanan Kim?
Kâğıt üzerinde bir “iş birliği” gibi duran anlaşma, fiiliyatta ABD’nin enerji ve maden politikası açısından büyük bir kazanım. Ancak bu süreçte Ukrayna’nın doğal kaynakları, egemenlik tartışmalarını beraberinde getiriyor.
Aynı zamanda Rusya’nın tepki verebileceği yeni bir cephe doğarken, Ukrayna ise savaş sonrası geleceğini Batı sermayesine teslim etme pahasına yeniden tüm ipleri ABD'nin eline veriyor.