Washington Post’un aktardığına göre FBI, 22 Ağustos’ta Bolton’un Washington’daki ofisinde, kısa süre sonra da Maryland’deki evinde arama yaptı. Mahkeme kararıyla gerçekleştirilen aramalarda bilgisayarlar, telefonlar, dosya kutuları ve “Trump I-IV” başlıklı klasörler ele geçirildi.
Ele geçirilen belgeler
Associated Press’in ulaştığı belgelere göre, aramalarda “Statements and Reflections to Allied Strikes” başlıklı klasörler ve dört kutu günlük faaliyet raporu da bulundu. Bazı belgeler “secret” ibaresi taşırken, bazıları “confidential” düzeyinde işaretlendi. Politico’nun haberine göre, kitle imha silahlarıyla ve BM misyonlarıyla ilgili dosyalar da gizlilik kaydıyla ele geçirilen materyaller arasında yer aldı.
Casusluk yasası kapsamı
Adalet Bakanlığı soruşturmayı, Casusluk Yasası (Espionage Act) çerçevesinde yürütüyor. İddialar arasında “ulusal savunma bilgisini lisanssız bulundurma”, “sınıflandırılmış materyali kaybetme veya iletme” suçlamaları yer alıyor. Bu nedenle aramalar yalnızca belgelerle sınırlı kalmadı, elektronik cihazlara da el konuldu.
Bolton’un savunması
John Bolton’un avukatı, FBI’ın el koyduğu belgelerin çoğunun 40 yıllık kamu hizmeti boyunca toplanan rutin kayıtlar olduğunu ve gizli belgeler kapsamında değerlendirilemeyeceğini ileri sürdü. Ancak mahkeme belgelerinde, materyallerin potansiyel suç delili sayılabileceği ve yasa dışı şekilde muhafaza edilmiş olabileceği belirtiliyor.
Bolton skandalı ABD’yi sarsıyor
Trump döneminde Beyaz Saray’da görev yaptıktan sonra yazdığı kitapla gündeme gelen John Bolton, şimdi de gizli belgeler skandalının tam ortasında. Amerikan devletinin en kritik koltuklarında oturmuş bir ismin evinde ve ofisinde gizli belgeler bulunması, Washington’daki güç kavgasını bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Bu olay, basit bir hukuk soruşturmasının ötesinde olup ABD’nin iç dengelerini sarsacak siyasî hesaplaşma. Ele geçirilen dosyaların içeriği, önümüzdeki dönemde Amerikan siyasetinde daha ağır krizlerin fitilini ateşleyebilir.
Washington Post, AP, Politico




