Haziran ayında dünya gündemini meşgul eden "12 Gün Savaşı" sürecinde, İran kaynakları İsrail'e ait savaş uçağı olan F-35'leri düşürdüklerini iddia ederek kafa ütülemişti. Ancak aradan geçen aylar, bu iddiaların "Acem masalı"ndan öteye gitmediğini ortaya koydu. İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB), o günlerde "zafer" naralarıyla sunduğu haberlerin gerçeği yansıtmadığını resmen duyurdu.

Suçu askere attılar: "Bize ne verdilerse onu okuduk"

İtiraf, bizzat IRIB Genel Müdürü Peyman Cebeli'den geldi. Tahran'da düzenlenen "Öğrenci Günü" etkinliğinde konuşan Cebeli, devlet televizyonunun o dönemde askeri kaynakların "yanıltıcı" yönlendirmesine maruz kaldığını savundu. Cebeli, F-35'lerin vurulduğuna dair haberlerin askeri kanattan gelen verilerle hazırlandığını ancak daha sonra bu bilgilerin tamamen hatalı olduğunun anlaşıldığını belirtti.

ABD, Venezuela'nın petrol tankerine çöktü
ABD, Venezuela'nın petrol tankerine çöktü
İçeriği Görüntüle

Güvenilirlik yerle bir

Kurumun o kaotik süreçte bağımsız bir doğrulama mekanizması işletemediğini itiraf eden Cebeli, durumu şu sözlerle özetledi:

"O günlerde bilgi akışı bizim kontrolümüzde değildi. Başka kurumların (askeri kanat) inisiyatifindeydi. Bizim gelen bilgiyi teyit etme şansımız yoktu, önümüze geleni yayınlamak durumunda kaldık."

Bu fiyaskonun kurumun güvenilirliğine onarılması güç bir hasar verdiğini ve itibar kaybına sebep olduğunu kabul eden Cebeli, İran medyasına yönelik eleştirilerin haklılığını teslim etti. Rejim, bundan sonra "doğrulama süreçlerini güçlendireceğini" vaat etse de, devlet televizyonunun bir haber kaynağından ziyade, doğruluğu sorgulanmamış metinleri okuyan bir propaganda hoparlörü olduğu gerçeği bir kez daha tescillenmiş oldu.