Yıllardır Fransız cezaevlerinde yatan ve dünyaca tanınan aksiyoner Çakal Carlos (Salim Muhammed), Baran Dergisi'ne yaptığı konuşmada Lübnan’la alakalı şunları söyledi:
Lübnan’da yaşanan rahatsız edici gelişmeler hakkında konuşmak istiyorum. Rahatsız edici diyorum; çünkü Lübnan Başbakanı Suudi Arabistan rejiminin adamı olarak bilinirdi. Esasında bir suikast neticesinde öldürülen babasının Suudi Arabistan ile yakın ilişkileri vardı. Şimdi de Başbakan Hariri, öldürüleceğinden endişe ettiğini söyleyerek istifasını verdi. Onun üzerinden bir takım planlar yapıldığı anlaşılıyor.
Lübnan Hükümeti Vatansever Bir Hükümettir
Yaşanan hadiselerin hepsi gerçekten enteresan ve ben geçmişte de, bugün de söylenenlerin hepsinin düşman manipülasyonundan ibaret olduğunu düşünüyorum. Lübnan hükümetini indirmek için bahane arıyorlar. Çünkü Lübnan hükümeti vatansever bir hükümettir ve bir Hıristiyan Marunî olan Lübnan Cumhurbaşkanı General Mişel Avn da gerçekten bir Lübnan vatanseveridir. Aynı zamanda o Hizbullah’ın da müttefikidir, çünkü Hizbullah İsrail ile savaşmaktadır. Lübnan Cumhurbaşkanı, kesinlikle İsrail yahut emperyalist ajanı değildir. Şu anda tabiri caizse bir komedi yaşanıyor ve yalanlar söyleniyor. Hizbullah Hariri’yi öldürmek istiyor olabilir, bunun için bir mesaj da göndermiş olabilir, bu mümkündür. Fakat bu tehdidin cumhurbaşkanı aleyhinde propaganda yapmak için bahane edildiğini düşünüyorum. Dolayısıyla Harirî’nin istifa etmesi gerektiği yönünde kandırıldığını düşünüyorum. Böylece Lübnan’da yeni bir başbakanın göreve başlaması suretiyle siyasî gerilim oluşturabilecekler.
Bu Oyunun Bir Tarafında Suudiler Var
Bu oyunun bir tarafında Suudiler var. Suud ailesi, yapmış olduğu şeylerle bölgeyi dış müdahaleye açık bir vaziyete getiriyor. Körfez’de Suudların en büyük destekçisi, ABD ve İsrail’dir. Suudi Arabistan, İsrail’in İslâm dünyasındaki en önemli müttefikidir. Suudi Arabistan önemli bir aktör ve bu insanlar mukaddes şehirler olan Mekke ve Medine’nin koruyucusu taklidi yapmaktadır. Gerçekte ise Suudi Arabistan’ı yöneten Suud ailesinin bir kısmı Siyonist-Yahudi orijinlidir. Dolayısıyla mukaddes şehirlerimiz Mekke ve Medine Siyonist himayesi altındadır. Bundan evvel müteaddit kere söylediğim üzere, Mekke’nin güvenliğinden sorumlu olan şirket bir İsrail şirketidir. Bu dahî, Müslüman ülkedeki bu hükümeti ortadan kaldırmak için yeterli bir sebeptir; ki buna mukabil nasıl oluyor da bu hükümet
Siyonistlerin Karşısında Olmak Lâzım
Türkiye ve Suriye üzerinde planlar yapanlar, Lübnan cumhurbaşkanını görevinden uzaklaştırmak ve Lübnan’ı karıştırmak için harekete geçti. Bu adam Lübnan’ı muhafaza etmeye çalışan, bu çerçevede Suriye’nin de içinde olduğu diğer Arap devletleriyle de ilişkiler geliştiren, Filistin’in işgaline karşı olan bir adam. Cemayel tarafından kurulan Hıristiyan faşist partisinin ilk üyelerindendi, Cemayel tarafından İsrail’e gönderildi ve o ise sadece Kudüs’e gitti ve dua edip geri geldi. Mesele çok açık, bugün tüm ideolojik ve fikrî ayrılıklara mukabil hangi tarafta olunması gerekiyorsa orada olmak lâzım; Siyonistlerin karşısında olmak lâzım.
Haririler Hain Değildir
Hülasa; istifa eden Başbakan Said Hariri’nin babası Refik Hariri Beyrut’ta bir suikast sonucu öldürüldü. Suikastın ardından bir takım manipülasyonlar yapıldı. Suriye tarafından bu suikastın gerçekleştirildiği yalanı söylendi. Şunu bilmemiz gerekiyor ki Haririler hain değildir. Yine Lübnan’ı oğul Hariri’ye istifa ettirerek ve istifa ederken bir takım şeyler söyleterek durdurmak ve karıştırmak istiyorlar. Dış müdahalelerle bölgede binlerce Müslüman öldürüldü, öldürülmeye devam ediyor. Biz ve tüm gerçek Müslümanlar, gerek Lübnan için, gerek Suriye için, gerekse de diğer İslâm beldeleri için Allah’a dua etmeli ve mücadeleye devam etmeliyiz.