Mizah maskesi altına gizlenerek İslâm’a saldırmayı alışkanlık hâline getiren Leman paçavrası, Allah Resûlü ve Hazreti Musa Aleyhisselam’ı hedef alan iğrenç bir karikatüre imza atmıştı.

Ankara'da Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. vuslat yıl dönümü dolayısıyla Şeb-i Arus töreni yapıldı
Ankara'da Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. vuslat yıl dönümü dolayısıyla Şeb-i Arus töreni yapıldı
İçeriği Görüntüle

Bu alçaklığa sessiz kalmayan Müslümanların gösterdiği şahsiyetli tepkinin ardından, derginin sorumluları hakkında soruşturma başlatılarak gözaltı kararı verilmişti.

Açılan davada, karikatürü çizen Doğan Pehlevan ilk duruşmada yaptığı pişkince savunmada çizimlerinin peygamberleri hedef almadığını, barış ve kardeşlik mesajı taşıdığını söyledi; mahkeme Pehlevan’ın bu suçtan tahliyesine hükmetti.

Ancak Pehlevan, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından tutuklu kalmaya devam edecek. İddianamede derginin yönetici ve çalışanları için 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya, Pehlevan için ise zincirleme suç isnadıyla 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep ediliyor.

Hukuk Müslümanlardan yana değil!

Ortada öyle bir hukuk düzeni var ki, bu toprakların asli unsuru olan Müslümanları korumuyor; Müslümanların dini değerleri kâğıt üzerinde var, pratikte ise birkaç gün süren göstermelik hassasiyetin ötesine geçmiyor. Kemalist ideolojiye, resmî dogmalara dair en ufak tenkitte yıllara yayılan ağır hapis cezaları verilirken, İslâm’a, peygamberlere, mukaddesata yönelik açık aşağılamalarda birkaç gözaltı, kısa süreli tutukluluk ve ardından tahliye ile “toplumsal gaz alma” operasyonu yapılıyor. Böylece rejim, hem Müslümanların öfkesini kontrol altında tutuyor hem de fiilen “Müslümanların kutsalı dokunulabilir, Kemalizm dokunulamaz” diyen çifte standartlı bir yargı pratiğini kurumsallaştırıyor.