Almanya’da 23 Şubat’ta yapılan genel seçimlerin ardından CDU (Hrıstiyan Demokrat Birlik)-CSU (Hrıstiyan Sosyal Birlik) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyon sözleşmesi üzerinde anlaştı. Üzerinde uzlaşılan koalisyon sözleşmesine göre CDU 6, CSU 3 ve SPD 7 bakanlık üstlenecek. Maliye, savunma ve çalışma bakanlıkları SPD’ye, içişleri, dışişleri ve ekonomi bakanlıkları ise CDU/CSU’ya verilecek.

Koalisyon mutabakatına göre; SPD 7, CDU 6, CSU ise 3 bakanlık alacak. Maliye, savunma ve çalışma bakanlıkları SPD’ye bırakılırken; içişleri, ekonomi ve dikkat çeken şekilde dışişleri bakanlıkları ise CDU/CSU cephesine geçti. Bu dağılım, Almanya’nın siyasi teamüllerinde bir kırılma anlamı taşıyor.

Hamas: "Gazze'den tamamen çekil, tüm esirlerini al!" Hamas: "Gazze'den tamamen çekil, tüm esirlerini al!"

Almanya’da koalisyon hükümetlerinde dışişleri bakanlığı görevi genellikle küçük ortağa verilirdi. Ancak bu kez, yaklaşık 60 yıl sonra ilk kez büyük ortak CDU dışişleri koltuğunu da aldı. Bu durum, Almanya’nın dış politikada daha agresif ve merkeziyetçi bir rota çizeceği yorumlarına sebep oldu.

Koalisyon müzakerelerinin en çok tartışılan başlıklarından biri, göç politikaları oldu. SPD daha yumuşak bir çizgide dururken, CDU ise göç ve iltica uygulamalarının sertleştirilmesini savundu. Özellikle yabancı düşmanlığının ve toplumsal gerginliğin arttığı bir Avrupa ikliminde bu tercih, yeni hükümetin iç politikadaki yönünü de belirleyecek.

Göç konusunun yanı sıra, emeklilik yaşı ve vergi politikaları da müzakerelerde öne çıkan gündemler arasında yer aldı. Ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde kurulacak olan bu hükümetin, toplumsal yükü kime yıkacağı ise zamanla netleşecek.