Terörist İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırıma karşın dünya genelinde protestolar büyüyerek devam ediyor. Diğer taraftan bu protestolara karşı hükümetlerin polis baskısı ve kısıtlamaları da artarak kutuplaşma katlanıyor.
Birleşik Krallık'ta Filistin gönüllüsü halkın Yahudi sevici hükümetle imtihanı
İngiltere'de terörist İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ve bölgede neden olduğu insani krize karşı düzenlenen protestolar devam ediyor. İngiliz hükümeti ve polisin protestoların düzenlenmemesine yönelik çağrılarını önemsemeyen binden fazla gösterici, başkent Londra'daki Trafalgar Meydanı ve Westminster Köprüsü'nde bir araya geldi. Protestoya, İngiltere'deki yargı alanındaki haksızlıklarla mücadele eden "Defend Our Juries" (Jürilerimizi Savunun) adlı aktivist grubu da destek verdi. İngiliz hükümetinin yasaklı örgüt ilan ettiği "Palestine Action" (Filistin Eylemi) grubuna destek için toplanan göstericiler, Filistin bayrakları dalgalandırarak, "Savaşı durdurun", "Yasağı kaldırın, suçlamaları kaldırın", "Barış" yazılı pankartlar taşıdı. Londra polisi, protestoların başlamasından kısa bir süre sonra kalabalığa müdahale ederek göstericileri gözaltına almaya başladı. Polisin gözaltına aldığı kişiler direnmeden kalabalığın arasından geçirilirken, diğer göstericiler "Yazıklar olsun" sloganları attı.
175 gözaltı
Göstericiler ayrıca, Westminster Köprüsü'nde "Soykırıma karşıyım, Filistin Eylemi'ni destekliyorum" yazılı bir afiş açtı. Polis tarafından yapılan açıklamada, köprüdeki afişi açan göstericilere müdahale edildiği, afişin kaldırıldığı ve 6 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Polis, protestolara yapılan müdahale kapsamında yerel saat ile 15.45 itibarıyla 175 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Geçtiğimiz ay Filistin Eylemi gösterilerinde 890 kişi gözaltına alınmıştı
Geçtiğimiz ay da Londra'da Filistin Eylemi grubuna destek vermek ve İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla gösteriler düzenlenmişti. Yetkililer söz konusu gösterilerde 857 kişinin grubu desteklediği için, 33 kişinin ise polis memurlarına saldırı dahil olmak üzere diğer suçlardan gözaltına alındığını açıklamıştı.
Filistin Eylemi grubunun yasaklı örgüt ilan edilmesi
Filistin Eylemi grubu, İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik başlattığı saldırıların ardından İngiltere'de gerçekleştirdiği eylemlerle adını duyurmuştu. Geçtiğimiz Haziran ayında Kraliyet Hava Kuvvetlerinin (RAF) Oxfordshire'daki Brize Norton Hava Üssü'ne giren grup üyeleri, Orta Doğu'daki operasyonlarda kullanıldığı gerekçesiyle 2 askeri uçağın motorlarına kırmızı boya püskürtmüştü. Gelişmenin ardından harekete geçen İngiltere hükümeti, grubu 5 Temmuz itibariyle örgütü yasaklı örgütler arasına almıştı. Filistin Eylemi grubuna üye olan veya destek verenlerin 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının önü açılırken, grubun adını taşıyan tişört giymenin ya da rozet takmanın 6 aya kadar hapisle sonuçlanabileceği kamuoyuna yansımıştı.
Terörist Yahudileri savunan İngiliz hükümeti polislerin müdahalesini güçlendiriyor
İngiltere İçişleri Bakanlığı, son aylarda sıklaşan Filistin yanlısı gösterilerin ardından polis güçlerine daha geniş yetkiler verilmesini öngören yeni önlemleri duyurdu. Açıklamaya göre, polis bundan böyle ‘belirli bölgelerde sık sık düzenlenen protestoların birikimli etkisini’ dikkate alarak eylemlere kısıtlama getirebilecek.
İçişleri Bakanı Shabana Mahmood, yaptığı açıklamada “Protesto hakkı ülkemizde temel bir özgürlüktür. Ancak bu özgürlük, başkalarının korkmadan günlük hayatını sürdürme hakkıyla dengelenmelidir” diyerek korkutmanın âlâsını yapan terörist Yahudileri savundu. Mahmood, sık tekrarlanan büyük eylemlerin ‘özellikle dini topluluklar arasında güvensizlik ve korku hissi yarattığını’ söyleyerek ironik bir cevapla saçmalamaya devam etti.
Yetkililer, geçtiğimiz hafta Manchester’daki bir sinagogda iki kişinin öldüğü saldırının ardından hafta sonu yapılacak gösterilerin ertelenmesi çağrısında bulunmuştu.
İngiltere Başbakan Keir Starmer, eylem organizatörlerine “İngiliz Yahudilerinin yaşadığı acıya saygı gösterme” çağrısında bulundu.
Filistin yanlısı gösteriler, İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonunun başlamasından bu yana ülke genelinde düzenli olarak yapılıyor. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail saldırılarında şu ana kadar 67 binden fazla Filistinli şehit oldu. Birleşmiş Milletler ve bağımsız gözlemciler, bu rakamı çatışmadaki en güvenilir tahmin olarak değerlendiriyor.
İtalya'da sayısı 2 milyonu bulan eylemciler gösteriden sonra polisle çatıştı
Terörist İsrail’in çarşamba gecesi yardım filosunu engellemeye başlamasından bu yana, Avrupa’nın farklı kentlerinde ve dünyanın çeşitli bölgelerinde dayanışma protestoları düzenleniyor. Ancak İtalya’da eylemler her gün ve birçok şehirde devam ediyor.
Göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve “Filistin’e özgürlük”yazılı pankartlarla Kolezyum’un önünden geçerek yürüdü. Organizatörler, katılımcı sayısının 1 milyonu aştığını söylerken, polis kalabalığın yaklaşık 250 bin kişi olduğunu açıkladı.

Yürüyüşün sonlarına doğru, yaklaşık 200 kişilik bir grup Saint Mary Major Bazilikası yakınlarında güvenlik güçleriyle çatıştı.
Polis, olaylara göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etti.

Bazı göstericiler iki aracı ve birkaç çöp konteynerini ateşe verirken, polise havai fişek attı. Güvenlik güçleri 12 kişiyi gözaltına aldı, 262 kişinin ise kimlik bilgilerini kayda geçti.

Cuma günü sendikalar, filoya destek amacıyla ülke çapında genel grev çağrısı yaptı. Organizatörler, 2 milyonun üzerinde kişinin eylemlere katıldığını belirtti. İçişleri Bakanlığı ise sayıyı 400 bin olarak açıkladı.
İspanya'da boykot mağazanın camları tuz buz
İspanya’da kitle örgütleri ve siyasi partilerin çağrısıyla başkent Madrid ve Barselona başta olmak üzere birçok şehirde gösteri yapan İspanyollar terörist İsrail'i protesto etti.
Terörist İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı sonrasında dünyanın dört bir yanında artan İsrail karşıtı gösteriler, eğitimden sağlığa her sektörün desteğiyle hafta sonunda İspanya'da sürdü.
Madrid'de kent merkezinde Atocha istasyonundan Callao Meydanı'na yürüyen 400 binden fazla kişi, Filistin bayrakları sallayarak filoya destek verdi.
İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine İsrail'in uyguladığı apartheid ve soykırıma ortak olmama çağrısı yapan sivil toplum örgütlerinin liderleri, "İsrail ile silah ticaretinin, diplomatik ilişkilerin hemen sona erdirilmesini, Filistin topraklarındaki sömürgeleştirmeye son verilmesini ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesini" istedi.
"Filistin'deki soykırıma son", "Sömürgeciliğe, soykırıma, apartheid ve işgale karşı direnin" pankartları taşıyan İspanyollar, "Katil Netanyahu", "Nehirden denize Filistin kazanacak", "Özgür Filistin" sloganları attı.
Gösteride AA muhabirine konuşan emekli İspanyol Carmen, "Dünyadaki en büyük adaletsizlik olduğu için buradayım. Katiller kendilerini masum gibi göstermeye çalışıyor. Onların Gazze'de yaptıklarını açıklayacak kelime yok. Herkes başka zehirleri kalmadı diye düşünürken bir de bakıyorsunuz yedek zehirleri var. 21. yüzyılın en acımasız olayı Gazze'de yaşanıyor." dedi.
Barselona
Küresel Sumud Filosu'nun 30 Ağustos'ta ilk çıkış noktası olan Barselona'da ise organizatörlere göre 300 bin, belediye polisine göre yaklaşık 70 bin kişi Gazze'de soykırım yapan İsrail'in protesto edildiği gösterilere katıldı.
Kent merkezindeki gösteride Filistin bayrakları sallayan Katalanlar, "İsrail'e boykot", "Özgür Filistin" sloganları attı.
Katalonya'da siyasi partiler de gösteriye destek vererek Gazze'deki soykırımın son bulması çağrısında bulundu.
Diğer yandan Katalonya'daki 600'den fazla sivil toplum örgütünün imzasıyla hazırlanan manifestoda, "Filistin'deki soykırımın sona erdirilmesi, kapsamlı bir silah ambargosu uygulanması, İsrail devleti ile tüm ilişkilerin kesilmesi ve Avrupa Birliği ile İsrail arasındaki ortaklık anlaşmasının sona erdirilmesi" talep edildi.
İspanya'nın Sevilya, Malaga, Bilbao, Pamplona, Vigo, Logrono gibi kentlerinde de gün boyunca düzenlenen gösterilerde binlerce kişi İsrail'i protesto etmek için yürüdü.
İspanya'nın Katalonya, Bask başta olmak üzere birçok bölgesinde sendikalar, 15 Ekim'de İsrail'e karşı genel grev kararını yineledi.
Boykot mağazanın camlarını dağıtıldığı gösteride 8 aktivist tutuklu, 20 polis yaralı
Öte yandan Filistin yanlısı protestocularla polis arasında çıkan çatışmalarda sekiz kişi tutuklandı, 20 polis memuru yaralandı.
Cumartesi günü 70 bin kişinin katıldığı bir yürüyüş sırasında, göstericiler terörist İsrail'e verdiği destek ile bilinen Carrefour mağazasının camını çerçevesini indirdi.
Filistin topraklarına yönelik ablukayı kırmak amacıyla Barselona'dan yola çıkan Küresel Sumud yardım filosunun İsrail tarafından engellenmesinin ardından yaşanan öfke nedeniyle Madrid ve İspanya'nın birçok kentinde, Roma ve Lizbon'da on binlerce kişi protesto gösterilerine katıldı.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, yardım filosunda İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan 49 İspanyol'dan 21'inin Pazar günü Tel Aviv'den İspanya'ya döneceğini söyledi. Albares, İspanyol televizyonu RTVE'ye yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
Mayıs 2024'te Filistin devletini tanıyan ve İsrail'in Gazze'deki eylemlerini yüksek sesle eleştiren İspanya, geçen ay İsrail'e silah veya askeri jet yakıtı taşıyan gemi ve uçakların geçişini yasakladı.
Hollanda, tarihinin en büyük katılımıyla Filistin için ülkesinde devranı döndürüyor
Hollanda’da, Gazze’de yaşanan soykırıma karşı tarihî bir tepki gösterisi gerçekleşti. “Kırmızı Çizgi” sloganıyla başlayan gösteriye, polis verilerine göre her kökenden ve renkten yaklaşık 250 bin kişi katıldı. Katılımın büyüklüğü, Hollanda’da Filistin’e destek amacıyla düzenlenen en kapsamlı eylem olarak kayıtlara geçti ve ülkenin uzun yıllardır süregelen İsrail yanlısı duruşunda kırılma noktasını simgeliyor.
Göstericiler, kırmızı kıyafetler ve “Soykırımı durdur”, “İsrail’i boykot et”, “Ellerini Filistin’den çek” gibi pankart ve dövizlerle, İsrail’in Gazze’deki eylemlerine karşı net bir duruş sergiledi. Etkinlik boyunca hükümetin İsrail’e yönelik askeri ve siyasi desteği sonlandırması ve yaptırımlar uygulaması talep edildi.

Hollanda’daki sivil toplum kuruluşları ve uluslararası STK’lerin yoğun katılımıyla, toplamda 130’dan fazla organizasyon gösteriye destek verdi. Bu tarihî boyuttaki tepki, Hollanda halkının uzun yıllar süren İsrail yanlısı politikaları sorgulamaya başladığını ve gelecekteki hükümetler için soykırımcı bir rejimi savunmanın giderek zorlaşacağını gösteriyor.




