Belçika’da düzenlenen Tomorrowland festivali sırasında, Gazze’deki katliamlarda aktif rol oynadığı bilinen terörist İsrail ordusuna mensup iki kişi, Belçika polisi tarafından gözaltına alındı. Olay, insan hakları kuruluşlarının “Gazze’de savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri” gerekçesiyle yaptığı resmi suç duyurusu üzerine gerçekleşti.
Söz konusu şahısların hem Belçika hem de İsrail vatandaşı olduğu, bu yolla terörist İsrail ordusunda görev alabildikleri belirtildi. Festival alanında katliamlarla özdeşleşmiş Givati Tugayı’na ait bayraklarla dolaştıkları tespit edilen bu şahıslar, Belçika savcılığı tarafından yürürlüğe konan “evrensel yargı yetkisi” yasası kapsamında gözaltına alındı. Givati Tugayı, Gazze’de kadın, çocuk ve sivil hedeflere yönelik saldırılarıyla doğrudan bağlantılı bir birlik olarak tanınıyor.
Polis tarafından sorguya alınan iki şahıs, kısa süreli gözaltının ardından serbest bırakıldı. Ancak savcılık soruşturmanın devam ettiğini ve yeni delillerin incelendiğini açıkladı.
Hind Rajab Vakfı ve Global Legal Action Network adlı kuruluşlar, bu kişilerin Gazze’deki soykırımdan doğrudan sorumlu olduğunu ve uluslararası mahkemelerde hesap vermeleri gerektiğini ifade etti. Buna karşılık terörist İsrail rejimi ve ona bağlı bazı Yahudi kuruluşlar, Belçika’nın “siyasi nedenlerle” hareket ettiğini öne sürerek süreci karalamaya çalıştı.
Avrupa soruşturuyor Türkiye seyrediyor
Belçika’da çifte vatandaş katillere soruşturma açılırken, Türkiye’de ise ne yazık ki benzer bir adım hâlâ atılmış değil. HÜDA PAR’ın, Gazze’deki soykırıma destek veren İsrail ordusu mensubu çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması ve yargılanmasına ilişkin verdiği yasa teklifi, tam bir yıldır Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bekletiliyor. Tasarı, gündeme dahi alınmadan rafta bırakıldı.
Üstelik meclis dün tatile girdiği için bu teklifin en az üç ay daha görüşülmesi mümkün olmayacak. Terörist İsrail'in vahşeti karşısında dünyada bazı yargı sistemleri harekete geçmişken, Türkiye’de bırakın yargılamayı, teklifin gündeme alınması dahi erteleniyor, göz ardı ediliyor. Kamuoyu baskılarının gölgesinde Avrupa çifte vatandaş katilleri soruşturup gözaltına alırken Türkiye ise seyrediyor.
