Mazlum Abdi'ye Şam üzerinden ültimatom
İngiltere merkezli Middle East Eye, bölgedeki kaynaklarına dayanarak teröristbaşı Mazlum Abdi'nin mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG'ye bağlı silahlı grupların Şam hükümetine bağlanmasını öngören anlaşmaya uyması yönünde 'ültimatom' aldığını yazdı.
Haberde, terör örgütünün 'federasyon' hevesi konusunda ABD ve Türk yetkililerin sabrının tükendiği SDG'ye Şam hükümetine entegre olması için 30 günlük süre verildiği ifade edildi.
30 günlük süre neden verildi?
Bu süre, diplomatik açıdan son bir ihtar niteliği taşıyor. ABD açısından bu baskının temel sebebi, Trump yönetiminin Suriye dosyasını “kapatılabilir bir sorun” olarak görmek istemesi ve özellikle 2025’e girilirken PKK/YPG üzerinden bir çatışma mirası bırakmak istememesi. Türkiye açısından ise mesele doğrudan ulusal güvenlikle ilgiliyken SDG adı altında yapılandırılan terör gruplarının Fırat’ın doğusunda yeni bir devletçik inşa etme planı, Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden biri olarak görülüyor. 30 günlük mühlet, bu planların sonlandırılması için verilen süre olarak okunuyor.
ABD’nin tavrı değişti mi?
ABD'nin PKK/YPG ile ilişkilerinde son dönemde belirgin bir mesafe göze çarpıyor. Washington, Suriye’deki PKK/YPG desteğinin Arap kamuoyunda oluşturduğu tepkiyi de hesaba katmak zorunda kaldı. Ayrıca Şam yönetimiyle yakınlaşma sinyalleri veren bölgesel aktörler (özellikle Suudi Arabistan, Mısır, BAE) de ABD’nin bu yapıya verdiği desteği sorgulamaya başlamış durumda.
Türkiye’nin kırmızı çizgileri net
SDG’nin herhangi bir şekilde statü kazanması, Türkiye’nin hem sınır güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından doğrudan tehdit olarak görülüyor. Bu bağlamda, Şam rejimiyle zaman zaman temas eden Türk yetkililer, SDG'nin lağvedilmesi ve unsurlarının orduya katılması sürecinin takipçisi olmayı sürdürüyor.
Son durum
Süreç henüz netleşmiş değil. Ancak bölgeden gelen bilgilere göre SDG içerisinde fikir ayrılıkları başlamış durumda. Bir grup, ABD'nin artık desteği çekeceğini düşünerek Şam ile uzlaşma eğilimindeyken, diğer bir grup “federasyon” ısrarını sürdürüyor. Bu da örgüt içinde çözülmeyi hızlandırabilecek bir faktör. Türkiye ise hem askeri hem diplomatik kanallarla bu süreci yakından izliyor. Eğer 30 gün içinde somut bir ilerleme olmazsa, yeni operasyonların gündeme gelmesi ihtimal dahilinde.
