Gazze'de çocuklar İsrail füzeleri altında can verirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde 4'üncü toplantı da sonuçsuz kaldı.

Oturumda genel olarak Hamas'ın saldırıları kınandı, Gazze'deki insani felakete dikkat çekildi, İsrail'den sivillere dikkat etmesi istendi.

Sorunun kökenine dair en net tespitler ve çözüm için yolu gösteren her zamanki gibi Türkiye oldu.

Türkiye'den net mesaj

BM Güvenlik Konseyi Gazze oturumunda Türkiye adına söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız iki devletli çözümün tek yol olduğunu belirtti.

Yıldız, 1967 öncesi sınırlarda başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin çözümün olmazsa olmazlarından olduğunu yineledi.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki ise "Konseyin bu konuda sürekli başarısızlığı affedilemez" dedi.

Malki, çatışmaların bölgeye yayılmasının önüne geçmenin ve büyük bir insani felaketi önlemenin tek yolunun ateşkes olduğunu da söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanı ise Hamas'ın saldırılarına verdikleri cevabın orantılı olduğunu savunarak rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasını istedi.

“İsrail'in soykırımını örtbas etmek için antisemitizm suçlamaları kullanılıyor” “İsrail'in soykırımını örtbas etmek için antisemitizm suçlamaları kullanılıyor”

Konsey'in dönem başkanı Brezilya, Gazze'de insani durumun kötüleştiğine dikkat çekerek İsrail'in tahliye emrinin sivillerin daha çok acı çekmesine sebep olacağını belirtti.

ABD, İngiltere, Fransa'nın başını çektiği batılı ülkeler, İsrail'e sadece sivil kaybı önlemede gerekli önlemleri alması çağrısında bulundu.

Rusya ABD'yi suçladı

Rusya ve bazı ülkeler ise İsrail ve Hamas'ı aynı oranda sorumlu tuttu.

Hamas'ın saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirten Rusya, buna ABD'nin bölge politikalarının yol açtığını belirtti.

Çin ise iki devletli çözüm vurgusu yaptı, sorunun kökeninin İsrail'in Filistin bölgelerini yıllardır işgal etmesinden kaynaklandığını belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un konuşması tartışma yarattı.

Alman Dışişleri Bakanı, Yahudi soykırımı sorumluluğunu taşıyan bir ülkenin dışişleri bakanı olarak salona geldiğini, bu sebeple "Holokost'tan kurtulanların torunları rehin kaldıkça" rahat etmeyeceğini söyledi.